İktisat tarihinin gelişimi 1840 yılından itibaren Tarihçi okulun
çalışmalarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Bu gelişmelerden önce
iktisat tarihinin başlangıcı ile ilgili iki iki temel tarih vardır.
Bunlar; 1- Adam Smith in Milletlerin Zenginliği kitabının yayın tarihi
olan 1776. 2- ABD de Sir William J. Ashley için Harverd Üniversitesinde
ilk kez kurulan iktisat tarihi kürsüsünün yıldır. (1892)
Tarihçi okulu klasik iktisada tepki olarak doğmuştur.tarihçi okulun
klasik okulu klasik okula iki konuda itiraz etmiştir. Bunlar;
Klasik okul Tarihçi okul
İktidisadi davranış kuralları fiziki kanunlar gibi evrenseldir İktisadi
davranış kuralları toplumsal gelişime göre farklılık gösterir
Klasikler tümdengelim metoduna dayanır ve iktisadı soyut bir birim
olarak inceler Gözleme dayanır ve tümevarım metodu ile çalışmalarını
yapar.
Tarihçilerin iktisat tarihine bakışı;
John Clapham G. Unwin N.S.B Gras Sir John Hicks Eli Heckser
İktisat tarihi; geçmişin sosyal kurumlarının ekonomik yönlerini
araştıran bir bilimdir. Yazılı tarih boyunca insanoğlunun içinde
bulunduğu iktisadi şartları araştıran bir bilimdir İktisadi olayları
kronolojik olarak sıralayan ve bu olaylar arasında ilişkileri ortaya
çıkaran bir bilimdir İktisat tarihi geçmiş çağların uygulamalı
iktisadıdır İktisat tarihinin amacı ; Kıt kaynakların çağlar boyunca
nasıl kullanıldığını ve bu alandaki değişmelerin insan hayatını ve
toplumları nasıl etkilediğidir.
İktisat tarihinin temel görevi ekonomilerin performansında(
iktisatçıların tipik ilgi alanlarını teşkil eden problemlerinde) ve
yapılarında ( ekonominin performansını tayin eden bazı karakteristik
özelliklerinde ) zaman içinde meydana gelen önemli değişiklikleri
açıklamaktır ( bilgi verme içeriği yüksek ve anlaşılır bir teori kurma
ve bu teorinin yaşanabilirliğini önceden kabul etmektir).
Tarım İnkılabı; M.Ö 8000 yılında ortaya çıktı ve avcılık ile
toplayıcılık ile uğraşan insan gruplarını çiftçi ve çoban toplumlarına
dönüştürmüştür.
Tarım, dünyada farklı bölgelerde farklı zamanlarda ortaya çıkmıştır. Yerleşik tarım ilk kez Ortadoğu’da ortaya çıkmıştır.
GORDON CHİLDE TEORİSİ ROBERT J.BRAİDWOOD ÇEKİRDEK ALAN TEORİSİ LEWİS R BİNFORD TEORİS
Bu teori iklim kötüleşmesi sonucu ortaya çıkan çevre değişimini esas
alır. Son buz çağındaki iklim kötüleşmesi Yakındoğu ve Kuzey Afrika’yı
kuraklaştırdı. Bu durumda insanlar mevcut sahalar ve su kaynakları
etrafında toplanarak daha yakın bir temas içine girdiler İnsanın doğal
çevresindeki hayvan ve bitkileri daha iyi tanımasını sağlayan kültürel
gelişimlerin tarım inkılabına yola çığını söyler. Çekirdek alan ;
evcilleştirmeye hazır bir çok vahşi hayvanın ve yetiştirmeye uygun çok
sayıda bitkinin bulunduğu, tarıma elverişli çevredir. Hareket noktası
nüfus artışıdır.göçlerle meydana gelen nüfus yığılmaları doğal
kaynaklar üzerinde baskı meydana getirmiştir.
EKSİKLİKLERİ
1. Bu değişimin önceki iklim değişimlerinde neden ortaya çıkmadığını açıklayamamıştır.
Meteorolojik çalışmalar iklim değişikliği ile tarımın ortaya çıkışı arasındaki paralelliği açıklayamamıştır. EKSİKLİKLERİ
1. tarımın doğuşu için bilginin gerekli bir şart olmasına rağmen yeteri olmadığını görememiştir.
EKSİKLİKLERİ
2. nüfus artışını açıklayacak bir nüfus teorisi ortaya koyamamıştır.
TARIM İNKILABININ SONUÇLARI
nüfus arttı
insanların yerleştikleri yerler genişledi
tarım hakim ekonomik faaliyet haline geldi yerleşik
hayat göçebeliğin yerini aldı
bronz çağın yerini demir çağ aldı
ticaret gelişti ve genişledi
şehirler ilk kez gelişti
komünal mülkiyet tipi doğdu
ilk kez siyasi bir organizasyon olarak devlet
doğdu
ÜNİTE 2
İLKÇA? EKONOMİLERİ
Mezopotamya
m.ö 6000 ila 3000 yılları arasında ortaya çıkan en önemli teknik
gelişmeler ; Yazının İcadı, Bakırın Eritilmesi Ve Dökülmesi, Hayvan
Gücünün Saban Ve Tekerlekli Araçlara Koşulması, Yelkenli Gemilerin
Bulunması, Çömlekçi Tekerleğinin Bulunmasıdır. Bu gelişmelerle neolitik
köyün basit organizasyonu ilk şehirlerin sosyal hiyerarşisine dönüştü.
Bazı sosyal sınıflar ortaya çıktı.Mezopotamya da ticaret kolonileri
oluşturulmuştu ve uzak mesafeli ticarette hayati bir rol oynuyordu.
Maden kereste ve hammadde ithal ediyorlardı. Sümerler.
Mısır
Sümer şehrinin kurulduğu dönemlerde Nil Nehrinin aşağı kıyısında
şehirleşmeyi bilen bir topluluk yaşamaktaydı. Aynı dönemde aynı
gelişmeleri yaşamalarına rağmen bazı farklılıkları vardı Mezopotamya
ile. Bu farkların en önemlisi Mısır aşılmaz çöllerle istilalara karşı
korunmasıdır. Mezopotamya da topraklar özel mülkiyet altındayken Mısır
D firavun Tüm Mısır ın sahibiydi. Ekonomik hayat Mısır da merkezi
kontrol altındaydı. Üretim bürokrasi tarafından planlanıyordu.
Yunan Ekonomisi
Ana ulaşım yolu denizdi. Toprakların dağınık olması denizciğin
gelişmesini sağlamakla beraber bağımsız şehir devletlerinin oluşumunu
desteklemiştir. Bu dönemde nüfus hızla artmış ve toprak kıtlığı en
büyük sorun haline gelmiştir.bu kıtlık insanları ticarete ve sanayiye
yöneltmiştir. Lidyalılardan öğrenilen para ticarette büyük bir kolaylık
sağlamıştır. Gümüş paralar,yunan şehirlerinde Pazar ekonomisi ve
ihtisaslaşmaya teşvik etmiştir. Toprakların büyük bölümü zeytincilik ve
bağcılık için ayrıldı. Daha sonraki yıllarda bağcılık ve zeytincilik
tipi tarım Akdeniz’in büyük bir bölümüne yayıldı. Pazar için zeytin
yağı ve şarap üreten bölgelerle tahıl fazlası olan bölgeler arasındaki
değişim klasik dünyanın ekonomik tekelini oluşturdu.
M.Ö 5 yy da Atinalıların, Persleri yenmesiyle beraber Atina'nın altın
çağı başladı ve tüm yunan dünyasına hükmeder hale geldi.Atina parası,
uluslararası bir ödeme aracı oldu. Bunların en büyük nedeni de
Atina’nın üretim faktörleri üzerinde etkin bir mülkiyet hakkı sistemi
kurmayı ve buna uygun bir hukuk sitemi geliştirmesidir.
Helenistik çağda en göze çarpan üretim ve bölüşüm üzerine Doğu'ya özgü
devlet kontrolu uygulamasının benimsenmesidir.zeytin yağ ve şarap
ihracı karşısında buğday ve hammadde alımı şeklinde olan yunan ticareti
Helen şerhlerinde de devam etti
Roma İmparatorluğunun Ekonomisi
Roma imparatorluğu aristokratik bir karaktere sahipti. Yani başta kral
ve yönetimi elinde bulunduran askeri partici zümresi ile küçük toprak
sahipleri olan pleb sınıfından meydana gelir.
Gelişme döneminde roma ekonomisi:
NUFUS 2.yy en yüksek düzeye ulaştı.imparatorluğun son dönemlerinde
doğum oranı az ölüm oranı çoktu. Ve ortalama yaşama süresi düşüktü.
Nüfusun büyük çoğunluğu kırsal bölgede yaşıyorlardı ve tarımla
uğraşıyorlardı. Gelirler geçimlik düzeydeydi
TARIM Roma teknik açıdan tarımda geriydi. Son dönemlerde imparatorluk
iş gücü kıtlığı çekmeye başlamıştı. Zamanla toprak sahipleri veya
kiracılar toprağı ekmeyi bıraktılar çünkü savaşlara
katılıyorlardı.tarımdan vazgeçilen alanlar zenginler iş gücünün
tamamını kölelerden sağladığı ve kar amacı güden çiftliklerine yani
latifundialarına kattılar. Ağır vergilerde çiftçilerin ekim yapmasını
engelliyordu.
ŞEHİRLER Roma imparatorluğu bir şehir imparatorluğuydu.
Mahalli yönetim merkezleriydi
Kırsal çevrenin ürünlerini sattığı bir pazardı
Bazıları askeri fonksiyon taşıyordu
En büyükler hariç tüm şehirlerde en önemli ekonomik faaliyet tarımdı
İmalat ve ticaret fonksiyonları sınırlı kalmıştı.
TİCARET Geçimlik ekonomisi yüzünden ticaret hacminin doğmamıştır.
Geçimlik ekonomisi öz tüketim için yapılan yaşam standartlarının
ötesini karşılamayan marjinal prodüktivitenin çok düşük olduğu bir
ekonomidir. Ticaret genelde zengin kesimin ve ordunun ihtiyaçlarını
karşılamasına yönelikti. Roma gelişmiş ticarete aracılık edecek
istikrarlı ve sağlam bir para düzeni kurmuştu.
İMALAT FAALİYETLERİ Taş ocağı işletmeciliği önemli sanayi dalıydı ve
madencilik de vardı. En önemli maden kaynağı ispanya ve Alplerdeydi.
Çanak çömlek sanayinde de gelişmişlerdi. Dokuma sanayi.
Doğu eyaletleri mamul mal üretici bölgelerdi.
Batı eyaletleri hammadde yetiştirici bölgelerdi.
Aynı dal meslekten olan esnaf gruplarının oluşturdukları localara Collegia deniliyordu.
Roma sinai teknoloji alanında hareketsiz kalmıştır. Sanat alanında çok büyüdü fakat ekonomik alanda bir büyüme geliştiremediler.
Roma imparatorluğunun gerileme ve çökmesi
Harcamalar arttı;vergi ihtiyacı arttı fakat vergi kaynağı azaldı
Bunlar siyasi istikrarsızlık ve sınırdaki güvensizliklere neden olan
başlıca problemlerdir.
Kıtlık ve salgın arttı
İşgücü kıtlığı başladı
Şehir sanayilerinin üretimi azaldı.
Bu durumda yeni tedbirle aldılar ve bu tedbirler şartları daha zorlaştırdı. Bu tedbirler.
Vergiler ağırlaştırıldı
Paranın değeri sürekli düşürüldü
Fiyatlar ve ücretler üzerine kontrol getirilmeye çalışıldı
Vergiler ürün veya hizmet şeklinde toplanmaya başlandı
Hukuki çerçeveye geniş müdahale yapıldı
Mesleki özgürlük kısıtlandı
Çiftçiyi toprağa bağlayıcı tedbirler alındı. Kolonluk sistemi gibi.
Kolonların evlilik hakları kısıtlandı