Blackdream Yönetici
Zodyak : Mesaj Sayısı : 56296 Yaş : 36 Nereden : Bursa İş : Makine Teknikeri Kayıt tarihi : 24/01/08 Rep Puanı : 28 Rep Puanı : 232054
| Konu: Bios nedir, Ne işe yarar? Çarş. Eyl. 23, 2009 10:48 pm | |
|
Çok küçük kapasiteye sahip olan ve oldukça basit işlemler gerçekleştiren BIOS'ta en ufak bir sorun yaşanırsa bilgisayarınız devre dışı kalabilir.
Bilgisayar ile gerçekleştirilen her türlü işlemde, işlemcinin önemli bir görevi vardır. İçerisinde milyonlarca transistoru barındıran ve ana işlevi kendisine verilen komutları işleme dönüştürmek olan işlemci, bu esnada en çok bellek ile veri alışverişinde bulunur. Tüm verileri depolama görevini üstlenen sabit disk, bu veriyi öncelikle belleklere yollar. Bellekler ise aynı şekilde veriyi işlemciye gönderir. Bu döngü sürekli olarak sürer ve veri, sabit disk, işlemci ve bellek arasında gidip gelir. Ancak bilgisayarlar için öyle bir an vardır ki işlemci için gereken veri, doğrudan elde edilemez. Bu olay bilgisayarın ilk açıldığı anda karşımıza çıkar. İşlemci sistem açılışı anında sabit diske erişmek ister. Sabit diske erişimin gerçekleşebilmesi için bilgisayarın sistemle ilgili ana bilgileri elde etmesi gereklidir. Bu bilgiler ise sabit diskte saklıdır. Yani bu durumda sistemin açılması için gerekli olan bilgi sabit diskte bulunmasına rağmen sistem bileşenleri aktif hale geçmediği için sabit diske erişim mümkün değildir. Bu durumu anahtarı içinde saklı olan bir kasaya benzetebiliriz. Anahtara erişim olmadığı için kasa açılamamaktadır. Kasa açılamadığı için de anahtara erişilememektedir. İşte bu sorunu aşmak için sistemi tanımlamaya yarayan ve oldukça az yer kaplayan bilgiler başka bir ortamda tutulmalıdır. Bu ortam BIOS yongasıdır.
BIOS'un Görevi
BIOS (Basic Input-Output System) kelimesinin anlamı ‘Ana giriş-çıkış sistemi'dir. BIOS içerisinde sistemin ilk açılışını gerçekleştirmek için yeterli derece bilgi yer alır. Açılış sırasında BIOS tarafından yapılan ilk iş CMOS bilgilerini kontrol etmektir. CMOS belleğinin görev yapabilmesi için çok zayıf elektrik akımı yeterlidir ve bu akım anakartlar üzerinde yer alan saat pilleri tarafından karşılanır. Bu enerji ihtiyacı o kadar düşüktür ki bir pil herhangi bir sorun olmadığı sürece beş yıl bile yeterli olabilir. CMOS içerisinde BIOS tarafından saklanamayan bellek gecikme süreleri gibi bazı değişkenler yer alır. Bildiğiniz gibi bu değişkenlerin otomatik olarak algılanmasını seçebileceğiniz gibi kendimiz de manuel olarak girebiliriz. Yaptığımız değişikliklerin kaybolmamasını bu pil sağlar. Bazen kullanıcılar bilgisayarlarının saatinin ve tarihinin sürekli sıfırlandığından şikayetçi olur. Bu olayın sebebi anakart üzerindeki pilin bitmesi ya da bitmek üzere olmasıdır. Saat ve tarih bilgileri silinse de anakart bileşenleri ile ilgili pek çok diğer bilgi silinmez. Çünkü bu bilgiler CMOS altında değil BIOS yongasının esas belleğinde bulunmaktadır. BIOS altında yer alan bu esas belleğin değişimi ancak BIOS güncellemesi sırasında gerçekleşir. Örneğin kullanmış olduğunuz anakart, yapılan bir BIOS güncellemesi sonrasında en yeni işlemcileri tanır hale gelebilir. BIOS güncellemesinin son derece riskli olmasının altında yatan neden de budur. Güncelleme sırasında oluşabilecek elektrik kesintisi gibi bir sorun ya da başka bir anakarta ait olan güncelleme dosyasının yüklenmesi anakartı kullanılmaz hale getirebilir. Bunun sebebi BIOS içindeki ana belleğin hasar görmesidir. Böyle bir sorun oluştuğunda bilgisayar hiçbir şekilde açılmaz.
Açılış sırasındaki adımlar
CMOS altındaki tüm değerler yüklendikten sonra güç yönetim özellikleri aktif hale geçer ve görüntü kartı tanımlanır. Günümüzdeki görüntü kartlarının kendilerine ait birer BIOS yongası bulunmaktadır. BIOS görüntü kartını bulduğu anda kartın içerisindeki BIOS bilgisini okuyarak özelliklerini hızlı bir şekilde öğrenir ve ekrana yansıtır. Bu nedenledir ki bilgisayarınızı açtığınızda ekrana gelen ilk görüntü, ekran kartının modeli ve belleği ile ilgili bilgi satırıdır. Daha sonraki aşama POST (Power On Self Test) olarak adlandırılır. POST sırasında anakarta bağlı PS/2 ve USB tipindeki klavye ve farelerin taraması yapılır. Hemen ardından tüm PCI yuvaları taranarak mevcut kartlar listelenir. Eğer CMOS ayarları altında ‘Quick Power On Self Test' yani ‘Hızlı POST' aktif hale getirilmemişse bellekler denetlenir. Denetleme sırasında sistem belleği ya da bellekleri okuma ve yazma testine tabi tutulur. Bu işlemler sırasında bilgisayardan gelebilecek sesli uyarı sinyalleri donanımsal bir sorun olduğunu belli eder. Çünkü henüz işletim sitemi ile ilgili hiçbir dosya yüklenmemiştir.
POST işlemi başarılı şekilde sonuçlandığında IDE cihazları kontrol edilmeye başlanır. Cihazların kontrol edilmesi her bir IDE kablosuna sırayla sinyal gönderilerek yapılır. Sinyal geri dönmediğinde bu kanalın boş olduğu varsayılır. Sinyal döndüğü takdirde türüne bağlı olarak cihazın modeli, markası, kapasitesi ve özellikleri ile ilgili bilgiler elde edilir.
Yanlış BIOS ayarları sisteme zarar verebilir mi?
BIOS altındaki bazı ayarlarda değişiklik yapılması sistem bileşenlerinin zarar görmesine sebep olabilir. Özellikle yeni nesil anakartlarda yer alan işlemci ve bellek gerilim ayarları, son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Örneğin bu değerlerin 0.5 Volt arttırılması bile işlemcinin yanmasına sebep olabilir. Bunun yanında yüksek frekanslarda çalışan ve oldukça fazla ısınan işlemcilerin ısı değerleri çok iyi şekilde takip edilmelidir. Çoğu anakartta yer alan ısı kontrolcüleri BIOS altındaki ayarlarla denetlenmektedir. Bu ayar sayesinde ısı değeri belli bir değeri aştığında sistemin kapanması sağlanabilir. Bu ayar bölümündeki eşik sınır değeri 70 C iken değişiklik yapılıp tamamen devre dışı kalması sağlanırsa işlemcinin ısınarak yanması ihtimali doğabilir. Elbette bu sonucun doğması için işlemci fanının arızalanması ya da yerinden oynaması gereklidir.
Boot işleminin detayları
Tüm anlatılan aşamalar atlatıldıktan sonra işletim sitemi yüklenmeye başlanır. Elbette bu aşamada açılış için kullanılan sıralama dikkate alınır. Eğer açılış sırası ‘A, C, CD-ROM' şeklinde ise ilk önce disket sürücü yuvası kontrol edilir. Sırasıyla açılış sırasındaki tüm cihazlar işletim sistemi için gerekli dosyaları içermiyorsa bu durumda ekrana hata uyarısı gelir.
İşletim sistemi açıldıktan sonra BIOS'un devre dışı kaldığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Belli bir uygulama, işlemciyi devreye sokmak istediğinde özel bir sinyal gönderir. İşlemci BIOS bilgisini inceleyerek veri göndermekte olan bir bileşen olup olmadığını kontrol eder. Örneğin veri girişi olduğu sürece klavyeden gelen sinyaller de bu şekilde iletilir. İşlemci ve bellek bu sayede veri iletişimini sağlıklı şekilde gerçekleştirir.
Güncelleme dikkat ister
Bilgisayarınızdaki anakartın BIOS bilgilerini güncelleyebileceğinizi ama bu işlemin riskli olduğunu söylemiştik. Bu durum bazen şart olabilir. Örneğin 3 - 4 yıllık bir bilgisayar yeni almış olduğunuz 80 GB kapasiteli sabit diski tanımayabilir. Bu durumda anakart üreticisinin internet sitesini kontrol edip yeni bir BIOS sürümü olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Bilgisayarınızla ilgili bir sorununuz olmadığı sürece BIOS güncellemesi yapmayı denemeyin. Bazı anakartlarda BIOS'un güncellenmesini engelleyen bir jumper bulunur.
Bu jumper'ı farklı bir konuma getirmediğiniz sürece güncelleme mümkün olmaz. BIOS bilgilerini silme özelliğine sahip bazı virüslerden bu şekilde rahatlıkla korunabilirsiniz. Diğer yandan Gigabyte firmasının kullandığı Dual-BIOS teknolojisi de oldukça faydalı bir özellik. Bu teknoloji BIOS'un birebir kopyasını içermekte ve bir sorun olduğu anda diğer kopya devreye girerek anakartı korumakta.
Disket sürücü, sistem açılışını engelleyebilir
BIOS altındaki ayarlar da ile ilk açılış cihazı olarak disket sürücü seçilmiş ise ve disket sürücü içinde sistem disketi olmayan bir disket mevcut ise sistem açılışı yarıda kalacaktır. Bunun nedeni BIOS'un disket sürücüyü otomatik olarak geçme özelliğinin olmamasıdır. Halbuki ilk cihaz olarak CD-Rom seçilse, sürücü içinde sistem açılış CD'si olmadığında derhal bir sonraki açılış cihazına geçilir. Tüm disketler Windows altında formatlandığı anda ilk sektöre özel bir bilgi yazılır. Açılış disketi olarak formatlanmamış disketler sistemi beklemeye alır. Hiç formatlanmamış disketler ise işleme tabi tutulmadığından açılışı engellemezler.
| |
|