Abdullah b. Mes’ud diyor ki: “Peygamber (s.a.s.) Efendimize:
-Allah’ın katında en sevgili amel hangisidir? diye sordum, Peygamber (s.a.s.):
-Vaktinde eda olunan namazlar, buyurdu.
-Namazdan sonra hangisi daha sevgilidir? dedim.
-Ana-babaya iyilik etmektir, buyurdu.
-Sonra hangisidir? dedim.
-Allah yolunda cihaddır, buyurdular. (Riyâzu’s-Sâlihîn, I, 347).
Çocuklar anne-babaları hakkında kötü konuşmamalı, onlara sövmemelidir,
vasiyetlerini yerine getirmeli, dostlarına ikramda bulunmalıdırlar: “Ey
Rabbimiz kıyamet günü, beni, anne-babamı ve bütün müminleri mağfiret
eyle. ” (İbrahim, 14/41) diye dua etmelidir.
Baliğ olan çocuklar ana-babalarının odalarına her zaman izin alarak
girmelidirler. Baliğ olmayan küçükler de şu üç vakitte ana-babalarının
veya başkalarının odalarına izin ile girmelidirler:
Sabah namazından önce, yani yataktan kalkıp giyinileceği zaman; öğle uykusu sırasında yatsı namazından sonra yatılacağı zaman.
Çünkü bu vakitler karı-koca arasında mahrem vakitlerdir. Allah’u Teâlâ,
bütün müminlere bunu çocuklarına öğretmelerini emretmiştir (en-Nûr,
24/58).
Hz. Peygamber, “kime iyilik edeyim” diye soran bir sahâbiye şu
karşılığı vermiştir: “Ananıza (bunu üç defa tekrarlamıştır) sonra
babanıza, sonra en yakın olanlara” (Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1,2;
Ebû Dâvud, Edeb, 120). Yine Peygamber Efendimiz “Anne Cennet
kapılarının ortasındadır” (İbn Hanbel, V, 198); “Cennet annelerin
ayakları altındadır” (Nesâî, Cihad, 6) buyurmuştur.
Çocuklar ana-babalarına karşı daima saygılı olmalı, onlara karşı tatlı
dilli, güler yüzlü davranmalıdırlar. Ana-babanın bütün söylediklerini
Allah’a itaatsizlik söz konusu olmadıkça, dinlemek ve kabul etmek
gerekir. Her işte onların rızasını almaya çalışmalıdır. Onların
hizmetlerini kendi hizmetinden önce görmelidir. Öldüklerinde de onları
rahmetle anmak, onlar için hayır dua etmek, hayır yapmak, vasiyetlerini
yerine getirmek gerekir.
Allah’a şirkten sonra en büyük günah ana-babaya itaatsizliktir. Ana
baba İslâmî emirleri yerine getirmede ve yasaklardan kaçınmada titizlik
göstermiyorlarsa ve hatta kâfir iseler bu onların ana-baba olmalarından
doğan haklarını ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla onlara Allah’a isyan
teşkil etmeyen hususlarda itaat etmek ve her zaman iyi davranmak
gerekir.