Blackdream Yönetici
Zodyak : Mesaj Sayısı : 56296 Yaş : 35 Nereden : Bursa İş : Makine Teknikeri Kayıt tarihi : 24/01/08 Rep Puanı : 28 Rep Puanı : 232054
| Konu: Kına.. C.tesi Ocak 10, 2009 10:44 pm | |
| Kına ismini bitkisinden almaktadır.
Kına ilk olarak, süsleme amacından önce çöl insanları
tarafından serinlemek için kullanılmaktaydı. Çöl insanları bu bitki
yaprağını ezerek çamurla karıştırdılar ve elde ettikleri
karşıma ayaklarını ve ellerini batırdılar Bu şekilde
cild üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturan çöl sıcaklığı
karşısında cilde daha bir dayanıklılık sağlamaktaydı.
Ancak ellerin her tarafına yapılması yerine sadece avuç içinin
(ortasının özellikle) yapılmasına başlanması kişiye serinlik duygusu vermesinin
yanında daha farklı bir amaçla da kullanılmasını da sağlamıştır..
Avuç içinde bir kırmızı nokta şeklinde yapmayı keşfeden
kadınlar, bu merkez etrafına kınayla küçük noktalar koyarak estetik
bir görüntü yakaladılar.
Kına sayesinde yakalanan bu zerafet kınanın bir estetik araç olarak da
kullanılmasına yol açtı.
Hindistan'da gümüş veya fildişinden yapılmış ince bir alet,
Fas'ta sürme için kullanılan bir tahta tahta, uygulamaları için malzeme oldu.
Ve bu günde çöl köylerinde kullanılan stil budur. Ancak Hint kınasının bu kadar popüler olması
ise sadece son yıllarda olan bir şeydir.
Özellikle kınanın son on yılda kazandığı popülerlik,
sanatçılarının çoğalmasına ve kına ile ilgili uygulamaların klasik kullanılış biçiminin dışında denemelere yol açtı. Kadın vücudunun özellikle bir bütün olarak uygulamaları için kullanılması bu denemelerin bir sonucu oldu.
Çeşitli ülkelerdeki sanatçıları, kınayı farklı malzemeler
eşliğinde kullanarak estetik açıdan son derece başarılı
çalışmalar yaptılar. Bu başarılı çalışmalar aynı zamanda,
dövme sanatına soğuk bakan ve vücut için zararlı olmayan ve
bilakis faydalı da olabilecek ama aynı zamanda süsleme açısından da
en az dövme kadar vurgulayıcı bir alternatif arayan insanlar için
iyi bir örnek oldu.
Kınanın dövme sanatının aksine uygulamalarındaki basitlik ve malzemelerindeki ekonomiklik de
kınanın popüleritesini arttıran nedenlerden biri oldu. Ancak başarılı bir uygulaması için, kınanın doğru tanınması ve yanlış malzemelerden kaçınılması gerekmektedir.
Taş Kınası: Özellikle ortadoğu ülkelerinde kullanılan ve siyah bir taşın öğütülmesinden elde edilen ( taşı) ile aynı özelliklere sahip değildir. Her ne kadar olarak da bilinse de. Ve cilde olan etkisi açısından da gerçek gibi bir faydası da yoktur. Bu bakımdan ülkemizde taş olarak da bilinen bu kınanın gerçek ile bir alakası yoktur.
Renkli : Kına, asla mavi, sarı, yeşil, mor veya siyah değildir. Eğer bir cilte bu tür çeşitlilikte renklerden oluşan süslemeler varsa o değildir. Ciltteki bu farklı renkler boyadan illeri gelir. Böyle bir durumda kullanılan boyanın niteliği önemlidir. Kullanılan kınanın içinde boya maddesinin varolup olmağının en önemli belirtisi ise en kaba biçimde kınanın kokusundan anlaşılabilmektedir.
Ceviz ve Kına: Bir çok halkta kına hazırlanırken karşımın içine ceviz kabuğunun tozu veya kaynatılmış ceviz kabuğunun suyu karıştırılır. Bundaki amaç kınanın daha yoğun ve koyu bir renk tonu vermesi içindir. Ancak pek çok insan cildinin de cevize karşı alerjik reaksiyonlar gösterdiği de bilinmektedir. O yüzden ceviz kullanılırken dikkat edilmelidir.
Limon ve Kına: Limon kabuğu veya suyu kınayı karartabilir. Ancak ciltte kaşıntıya da sebep olabilir.
Siyah Kına: Siyah veya Hint kınası olarak da bilinen ve çoğunlukla aktarlarda rahatça bulunan kınaların hiçbiri gerçek değildir. Ana olarak boya katkılı maddelerdir.
Petrol, Parafin gibi akışkanlar ve Kına: Bazı ülkelerde ve özellikle Arap yarımadası, başta olmak üzere kınayı daha da karartmak içn petrol, parafin veya temizlik maddeleri olarak da kullanılan sıvı deterjanlar da kullanılmaktadır. Bu son derece tehlikeli bir yöntemdir. İthal edilen pek çok bu kimyevi maddeleri barındırabilmektedir. Kına kullanıcısının özellikle paket hazır kullanıyorsa içindeki katkı maddelerinin ne olduğundan emin olması gerekir.
Kafur ve Kına: Genelde Hint ustaları tarafından kullanılan kafur, kınayı daha da karartmak için kullanılır. Ancak kafur özelliğinden kaynaklı olarak, sarhoş edici, mide bulandırıcı, baş döndürücü ve daha ağır rahatsızlıklara da neden olabildiğinden, hem uygulayan hem de kınayı cildine yaptıran için oldukça zahmetlidir. Kafur kullanmak bu anlamda pek tavsiye edilmez ve uygulayıcılarının da çok bilinçli olması gerekir.
Uygulamada, kınanın standart bir yapılış biçimi olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü en başta halktan halka hatta kişiden kişiye göre bile cilt yapısı, vücut ısısı ve ve kişinin stresli olup olmaması kınanın istenilen sonucu vermesinde etkilidir. Kınayı uygulayan kişi için en iyi yöntemi yine deneme yanılma yoluyla kendisi bulacaktır. Ve bu yüzden en iyi tarifi deneydir.
| |
|