XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022

Hoşgeldiniz!, Misafir
5958 Gündür yayındayız Toplam Mesajınız: 16777215
 
AnasayfaXboxcafeAramaLatest imagesHtml Deneme AlanıKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» gamestockcity (instagram)
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Ptsi Kas. 28, 2022 9:01 pm

» İngilizce Öğreniyorum Ders 5 (Bahar Şahin)
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:22 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 4 (Bahar Şahin)
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:20 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 3 (Bahar Şahin)
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:17 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 2 (Bahar Şahin)
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:14 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 1 (Bahar Şahin)
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:12 am

» P1-P2 Kardeşlik Hesabi Anlatim
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 12:28 pm

» Oyuncu isimleri paylaşım alani
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:58 am

» PES 2015 SATİLİK VEYA TAKASLİK (100 TL)
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:47 am

» GAMEPASS 3 YILLIK ALMA TAKTİĞİ
Ben Senin Kalbinim Icon_minitimetarafından Blackdream C.tesi Kas. 12, 2022 11:01 pm

Kimler hatta?
Toplam 31 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 31 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 262 kişi Perş. Mart 29, 2018 2:45 pm tarihinde online oldu.
Veterans FC
Ben Senin Kalbinim Img-2010

 

 Ben Senin Kalbinim

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Blackdream
Yönetici
Yönetici
Blackdream


Erkek
Zodyak : Akrep
Mesaj Sayısı : 56296
Yaş : 35
Nereden : Bursa
İş : Makine Teknikeri
Kayıt tarihi : 24/01/08
Rep Puanı : 28
Rep Puanı : 232054

Ben Senin Kalbinim Empty
MesajKonu: Ben Senin Kalbinim   Ben Senin Kalbinim Icon_minitimeC.tesi Ocak 10, 2009 10:46 pm

Sen
daha doğmadan aylar önce çalışmaya başladım ve bir dakika durup
dinlenmeden her saniye göğsüne içten -tık tık- vurduğum halde hiç bana
kulak verip de, "kim bu?"
diye dinledin mi? Ben senin
vücudunun motoru olan ve “kalb” olarak isimlendirilen bir organınım.
Yıllardır beni dinlemediğin ve merak edip de bakmadığın için, bugün
biraz nasihat etme ihtiyacını hissettim:
Daha henüz ana rahminde 19 günlük iken özel bir hücre yığınından
yaratılmaya başlandım. Önce bir tüp gibiydim, sonra kıvrılıp döndüm ve
yavaş yavaş odacıklarım ve komşu damarlarım yaratılmaya başlandı.
Aslında vücudunun diğer hücreleriyle birlikte hepimiz tek bir hücreden
yavaş yavaş çoğalarak farklılaştık. Diğer arkadaşlarım daha henüz
birkaç günlük iken sinir, deri, kıkırdak, kas vs. gibi farklı işler
görmek üzere değiştiler. Beni teşkil eden hücreler ise çok özel şekilde
programlanmışlar. Belli bir sayıya ve kitleye ulaşınca da 22 günlük
iken, hep birlikte ‘uygun adım marş’ komutunu aldık ve bilemediğimiz
bir süre çalışmak için iş başı yaptık. Bizim hep birlikte kasılmamızla
ortaya çıkan sesi ve hareketi siz kalb atışı veya nabız vuruşu olarak
hissedersiniz. Gerçi şimdi vücudunda çalıştığım Hasan bu vuruşlarıma
pek dikkat etmiyor, ancak hızlı koştuğunda bacakları daha fazla kan
istediği için mecburen vuruşlarımı artırıyorum ve o zaman Hasan beni
fark ediyor, ama meselenin üzerinde hiç durmuyor. Sanki bu vazifeyi
ebedî yapacakmışım ve hiç yorulmayacakmışım gibi bir gaflet içinde.
Hadi bu yine küçük bir gaflet, Hasan'ın gençliğine veriyorum, ama asıl
büyük gaflet beni nereden bulduğunu, kimin kendisine hediye ettiğini
aklına getirmemesi, beni kendisine hediye eden Yüce Zât’ı düşünmemesi.
İşte bu gafleti kabullenemiyorum. Hem şimdi liseye gidiyor ve biyoloji
derslerinde de az-çok benden bahsediyorlar, ama bu hususta Hasan'a da
pek kızamıyorum, garibime; benden sadece basit bir pompa gibi
bahsedecek tarzda ders veriyorlar. Halbuki ben onun beynine kan
pompalamasam, parmağını bile oynatamaz. Fakat bugün Hasan'ı ciddi
şekilde tefekküre sevk etmeyi, benim sadece bir et parçası olmadığımı,
beni Yaradan’ı tanıtmak istediğimi kendisine bildireceğim. Bundan
sonraki hayatında bana hem maddî hem manevî yönümle dikkat etmesini,
aksi taktirde sonunun kötü olacağını söyleyeceğim. Çünkü ben onun
dostuyum ve dost acı söyler, henüz ömrü ve gençliği varken kendini
toparlasın istiyorum.


Vücudunun yapı taşları olan bütün hücrelerinin (belki 100 trilyon
hücre) hepsinin ayrı ayrı beslenmesi, nefes alması, sindirim yapması,
artıklarını boşaltması ve özel vazifelerini yapması için ilk önce bana
ihtiyaçları var. Niçin mi? Çünkü benim hiç durmadan çalışmam sayesinde,
her türlü ihtiyaçları karşılanır. Bu yüzden daha embriyo döneminde,
bütün sistemlerden önce çalışmaya başlarım. Ne kadar çalışacağımı ben
de bilmiyorum. Çünkü bazen sapasağlam olduğum halde, Rabbim'in emrini
getiren melek dur derse, mecburen dururum ve vazifemi terk ederim.
Fakat çoğunlukla hayata son veren Azrail isimli melek hiçbir şey yokken
dur demez, muhakkak bir sebebi kullanır. Benim durmamı gerektirecek o
kadar çok sebep var ki, hele trafik kazalarının, terörün ve
intiharların son hızla arttığı bu çağda... Aslında nasıl çalıştığıma
ben bile hayret ediyorum. Kazalardaki yaralanmalar ve damar kopmaları
neticesi oluşan kan kayıplarına karşı bazı tedbirler programıma
yüklenmiş durumda, ama yaralanmadan bir müddet sonra kan kaybı telafi
edilmez ve yara yeri dikilmezse, yorulup vazifeyi bırakabilirim. Bazı
zehirlenmelerden çok çabuk etkilenebilirim. Hadi bu kazalar neyse de,
asıl beni üzen düzensiz yaşamanız, uygun olmayan beslenmeniz,
hareketsizliğiniz ve tembelliğiniz, bilhassa da stres içinde huzursuz
ve herkesle didişerek hayat sürmeniz. Bunlara karşı bir müddet tahammül
ediyorum, ama bazen canıma tak deyince, yeter artık deyip bırakıyorum
veya bırakır gibi yapıp dikkat çekiyorum. Hemen ortalıkta bir feryâd u
figân, aman doktor! yetiş!.., yok dil altı hapı, yok adrenalin veya
masaj... İyi de kardeşim! Beni bu hâle getirinceye kadar aklın
neredeydi!!?


Hasan! bak sana tekrar söylüyorum, bana en büyük kötülüğü yine sen
yapıyorsun, birgün yorulur da bırakırsam, hiç gücenme! Hiç durmadan
yağlı yemekleri tıkıştırmakla meşgulsün, alt komşum mide hep şikayet
ediyor, içimi çok dolduruyorsun diye, o şişince bu sefer benim üstüme
abanmaya başlıyor ve ister istemez sıkışıyorum. Halbuki "midenizin üçte
biri boş kalsın, sofradan tam doymadan kalkın" hadîsini duymadın mı?
Hadi sebzeler neyse de, yağlı börekler, tereyağlı baklavalar,
kızartmalar, kebaplar neyin nesi? Dikkat et! Yoksa bunların hesabını
önüne koyarım, ama iş işten geçmiş olur. Tamam, anladık dünya
nimetlerinden istifade etmeli ama, herşeyin bir kararı var. Böyle devam
edersen kapaklarım yağdan kımıldayamaz hâle gelecek, ana arterlerim
tıkanacaktır. Koronerlerim zaten ince olduğundan kısa sürede
tıkanırlarsa ve beslenemeyip teklersem, karışmam.


Sabahtan akşama kadar televizyon karşısında oturuyorsun, hiçbir hareket
yok, utanmasan köşedeki bakkala bile arabayla gideceksin, hiç olmazsa
günün belli vakitlerinde kültür-fizik hareketleri yapsan. Bazı
arkadaşların Yaratıcımız’a ibadet ederken, beni sağlıklı kılacak
hareketleri hiç olmazsa asgarî seviyede yaparak, hem kulluk
vazifelerini yerine getirmenin huzuru içinde oluyor, hem de beni
rahatlatıyorlar. Zaten senede bir ay, günün belli vaktini aç
geçirdikleri için bende de bir rahatlama oluyor ve bazı yağların
yakılması kolaylaşıyor.


Benim ana gövdemi yapan kas liflerim her doğrultuda karışık bir yumak
şeklinde yerleştirildiğinden kasılma ve gevşeme haraketlerini yaparken,
şeklimi çok fazla bozmadan, göğüs boşluğundaki yerimde rahat
çalışabilyorum. Bu çalışma esnasında duvarlarımın yüzeyi, koruyucu bir
kafes olarak çatı şeklinde üzerime gerilmiş kaburgaların iç tarafına
sürtünmeden doğan aşınmayı engellemek için iki katlı bir zarla
sarılmış, ayrıca bu iki zarın arasına da bir sıvı konulmuş ki,
böylelikle sürtünme iyice azalmış ve aşınma engellenmiş. Allah aşkına
Hasan! biraz düşünsene bu kadar tedbiri kim alabilir?.


Dört silindirli araba motorları gibi ben de dört odadan ibaret bir
pompa gibi çalışırım. Üstteki odalarıma kulakçık denir, sağdakine
vücuttan toplanan kirli kan, soldakine ise akciğerlerde temizlenen
oksijenli kan gelir. Bu odacıkların kas gücü daha zayıf olup, içlerine
gelen kanı alt odacıklara fışkırtacak kadar bir pompalama gücü
üretebilirler. Karıncık adı verilen alttaki odacıklarımın duvarları ise
daha kalın ve kuvvetli kaslı olup, çok büyük bir basınç hasıl edecek
şekilde kasılabilirler. Hattâ soldaki karıncığın kasılma gücü daha
fazla ve duvarları da diğerinden daha kalındır, çünkü bu odacık
kasılınca içindeki bütün kanı büyük bir basınç ve süratle bütün vücuda
gönderir. Aort adındaki kalın ve büyük damar yoluyla da her organa
gerektiği miktarda ve hızda kan gönderirim. Bu dört odacığın birbiri
ardına uygun zamanlamayla kasılması ve tam bu esnada aradaki kapakların
açılması ve kanın komşu odacığa veya iki ana artere tam zamanında
gönderilmesi, sonra da kanın gönderildiği yerden geri dönmemesi için
kapakların tam zamanında kapanması çok önemlidir. Bu zamanlamanın
koordinasyonu, üzerimdeki otomat sinir düğümünden düzenli olarak
elektrik akımı üretilmesiyle sağlanır. Kapaklarımın açılma veya
kapanmasında zamanlama hatası olursa veya yağlanma ve kireçlenmeden
dolayı kapaklarım iyi kapanmaz ve kan kaçırırsa, bunları bazı
hastalıklarım olarak teşhis edersiniz. Kulakçık ve karıncıklar
arasındaki kapakların, fazla basınç altında geri dönmemeleri için
bunların altına yapıştırılmış bazı ipler, diğer uçlarıyla da karıncık
duvarının iç yüzüne sıkıca bağlanmışlardır. Bunlardan hiç haberin yok,
halbuki sen uyurken bile ben çalışıyorum. Tabiî, yaptığım işe göre
zaman zaman hızımı değiştirebilirim. Sen uyurken daha sâkin bir hızda,
uyanıkken veya yemek yerken daha hızlı, tabiî koşarken veya ağır
sporlar yaparken çok daha hızlı çalışarak her organına gerektiği
miktarda kan gönderilmesini temin ederim. Yakıtım mı ne? Ençok
kullandığım yakıt, yağ asitleri, laktik asit ve şekerler. Ayrıca özel
metabolizmam sayesinde yorgunluk nedir bilmem, her kasılma ve gevşeme
arasında saniyenin onda biri kadar bir süreye çok kısa bir dinlenme
periyodu diyebilirsin. Kas liflerimin hepsinin aynı anda kasılıp
gevşemeye geçmesi ve etkili bir pompalama gücü üretebilmem için,
kasılma ve gevşeme emirlerinin çok hesaplı bir zamanlama ile gelmesi
gerekir. Faaliyete göre bu zamanlamanın nasıl yürütüldüğünü doğrusu ben
de bilmiyorum. Üzerimdeki minicik bir otomatik merkezdeki hücrelerin
elektrik sinyali üretmesi için, hücre içi ile dışı arasındaki iyon
dengesinin bozulması ve tekrar kurulması faaliyetleri, saniyenin binde
biri gibi kısa zamanda ortaya çıkan reaksiyonlarla yürütülüyor. Bu
hücreler her ne kadar otomatik olarak elektrik üretip beni çalıştırıyor
olsalar da, tamamen de bağımsız sayılmam. Zira çalışmama tesir eden
önemli faktörlerin başında, beyinden gelen bazı sinirler bulunmakta. O
yüzden, korktuğunda, sinirlendiğinde veya üzüldüğünde benim çalışma
ayarım da bozuluyor. Eski insanların, birçok duygunun merkezinin kalbde
olduğunu zannetmeleri de bu yüzden olsa gerek. Sinirlenme ve üzülme
beyinde olsa da, tesirini üzerimde gösterdiği için, bu duyguların yeri
de üzerimde zannedilmiş.


Hasan sana çok basit bir soru soracağım!? Şu karşısına oturduğun
televizyonu yapan bir mühendis var mı? Elinde tuttuğun bu dergideki
yazıları yazan, dizen, resimlerini yerli yerine koyan birileri yok mu?
Var değil mi? Peki, bütün bunlardan binlerce defa daha mükemmel olarak,
senin her ihtiyacına cevap verecek şekilde, beni ve damarlar sistemimi
yaratıp, senin göğsünün içine yerleştiren Bir'isinin olması gerekmez
mi? Aferin sana Hasan! Haydi bakalım, ben nasıl aksatmadan yaşaman için
vazifemi yapıyorsam, sen de şimdi şu televizyonu kapat ve seni kusursuz
yaratan Rabbine hamd etmek için on dakikanı bir ayır bakalım!Böylece
ben de bugün stresin ve aceleciliğin yüzünden girdiğim gerilimi biraz
üzerimden atayım ve rahatlayayım.


Bu kısacık üç sayfa içinde sahip olduğum yapının, inceliklerin ve
yaptığım işin hassasiyetinin ancak binde birini anlatabilmişimdir.
Tamamını anlatmaya ne benim, ne de beni inceleyen hekimlerin ilmi
yeter. Ama Allah onlardan razı olsun, yine de benim sırlarımı ortaya
koymaya çalışıyorlar. Haydi Hasan! Derslerine iyi çalış ve ileride iyi
bir bilim adamı ol! Daha bilinmeyen birçok yönümden bir kısmını da sen
ortaya çıkar, en iyi şekilde nasıl kullanılacağım hakkında tavsiyelerde
bulun! Ama bunun için önce merak ve tefekkür etmeyi, sonra doğru
düşünmeyi, en önemlisi de niyet ve nazarını sağlam tutmayı
öğrenmelisin! Yani beni incelerken "ne güzelmiş" değil, "ne güzel
yapılmış" demeği öğrenmelisin. Üzerimdeki nakışlara ve ince sanatlara
takılıp kalmak yerine, “bu nakışları kim yapmış?” deme ufkunu
yakalamalısın! İşte ondan sonra herşey çok kolay olacak ve bak o zaman
hayatın daha çok mânâlanacak; yaptıklarından lezzet alacak, huzurlu
olacak ve kâinata meydan okuyabilecek bir güce sahip olacaksın. Haydi
bakalım Hasan, biraz daha gayret!.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.xboxcafe.com.tr
elif_hci
Yönetici
Yönetici
elif_hci


Kadın
Zodyak : Kova
Mesaj Sayısı : 1871
Yaş : 35
Nereden : BURSA
Kayıt tarihi : 29/12/08
Rep Puanı : 0
Rep Puanı : 251

Ben Senin Kalbinim Empty
MesajKonu: Geri: Ben Senin Kalbinim   Ben Senin Kalbinim Icon_minitimeC.tesi Ocak 10, 2009 11:40 pm

paylasım için tsklerrr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ben Senin Kalbinim
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ben Senin Kalbinim
» Ben Senin Kalbinim

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022 :: www.webyardim.org Forumu :: WEBYARDİM FORUMU İCİN TİKLAYİN :: GeneL :: Korku & İlginç OlayLaR :: Garip ve Gizemli Olaylar-
Buraya geçin: