XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022

Hoşgeldiniz!, Misafir
5960 Gündür yayındayız Toplam Mesajınız: 16777215
 
AnasayfaXboxcafeAramaLatest imagesHtml Deneme AlanıKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» gamestockcity (instagram)
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Ptsi Kas. 28, 2022 9:01 pm

» İngilizce Öğreniyorum Ders 5 (Bahar Şahin)
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:22 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 4 (Bahar Şahin)
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:20 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 3 (Bahar Şahin)
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:17 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 2 (Bahar Şahin)
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:14 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 1 (Bahar Şahin)
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:12 am

» P1-P2 Kardeşlik Hesabi Anlatim
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 12:28 pm

» Oyuncu isimleri paylaşım alani
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:58 am

» PES 2015 SATİLİK VEYA TAKASLİK (100 TL)
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:47 am

» GAMEPASS 3 YILLIK ALMA TAKTİĞİ
zeka.. Icon_minitimetarafından Blackdream C.tesi Kas. 12, 2022 11:01 pm

Kimler hatta?
Toplam 24 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 24 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 262 kişi Perş. Mart 29, 2018 2:45 pm tarihinde online oldu.
Veterans FC
zeka.. Img-2010

 

 zeka..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Blackdream
Yönetici
Yönetici
Blackdream


Erkek
Zodyak : Akrep
Mesaj Sayısı : 56296
Yaş : 35
Nereden : Bursa
İş : Makine Teknikeri
Kayıt tarihi : 24/01/08
Rep Puanı : 28
Rep Puanı : 232054

zeka.. Empty
MesajKonu: zeka..   zeka.. Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 12:20 am

ZEKÂ ÜZERİNE



Ansiklopedi ve lügatler zekâyı şöyle tarif ediyor:

Bilgi edinmeye yönelik işlevlerin tümü. Öğrenme, anlama, ilişkileri
kavrama gücü, ayırt edebilme, algılama, yeni durumlara uyma, çözümleme,
eleştirme yeti ve yeteneklerinin tamamı.

Descartes zekâ için ‘İyi hüküm vermek ve doğruyu yanlıştan ayırmak yetisidir ’ der.

Peki akıl nedir? Bilip tanımayı, yargılamayı ve belirli ilkelere göre davranmayı sağlama becerisi.

Hegel ‘Bilmenin yüksek biçimi olan akıl zekânın ortaya çıkardığı farklılıkları kavramaktır ’ der.

Descartes ‘Akıl, zekânın tam olarak tasarlayamadığı soyut nesnelerin, mantıkla kavranışıdır ’ diyor.

Emmanuel Kant ise ‘bütün bilgilerimiz duyularımızla doğar oradan zekâya geçer ve akılla tamamlanır ’ der.

Duyudan akıla akıldan duyuya gidip gelen uzun bir yol, uzun bir
yolculuk. Bu süreci çok iyi anlatan bir atasözümüz var: Göz bakar,
gören ise akıldır.

Evren bilgi deposudur. İnsanoğlu bilgilerine önce duyu organları
ile ulaşmıştır. İlk aşama işte bu duyular, duygular aşamasıdır. Oxford
sözlüğü duyguyu şöyle açıklar: herhangi bir zihin, his, tutku
çalkantısı ya da devinimi.

Duygulara hakim olmak, üzüntü, öfke ve benzeri duyguları gizlemeyi
veya belli etmemeyi başarmak değildir. Tersine istediği zaman istediği
duyguyu yaşayabilmek, istediği duyguyu yok edebilmektir.

Romalılar duygusal aşırılıkları sınırlamaya dengelemek demişler.
Amaç duyguları bastırmak değil, dengedir, çünkü her duygunun kendine
özgü bir değeri ve önemi vardır.

Düşüşler en az çıkışlar kadar hayata bir tat katar. Kendi
duygularını tanıyan ve idare edebilen, başkalarının duygularını okuyup
onlarla etkili bir şekilde başa çıkabilir. Bunu yapabilen kişiler
hayatın her alanında avantajlıdır.

Aristo duygusal hayatımızı akıllıca yönetmeye çağırır bizi.
Tutkularımız; düşüncelerimizi, değerlerimizi, yaşam mücadelemizi
yönlendirir ve iyi kullanıldığında bir bilgelik içerir. Ancak kolayca
yoldan çıkabilirler. Çoğu zaman olan da budur. Aristo’nun da
gözlemlediği gibi sorun duygusallıkta değil, duyguların ve ifadelerin
uygunluğundadır. Sorulması gereken soru ise şudur: duygularımızı akılla
nasıl birleştirebiliriz?

Kant’ın ifadesini hatırlayalım: Bilgilerimiz duyularımızla doğar oradan zekâya geçer, akılla tamamlanır.

Zekânın en önemli işlevi aklı tetiklemek, ona işlerlik
kazandırmaktır. Böylece akıl yeteneğini kullanan insan bireysel
gelişimini sağlayacaktır.

Akla işlerliğini kazandıran zekâ üzerinde son yıllarda yapılan
araştırmalar iki çeşit zekâ olduğu tezini ortaya koymuştur. Bilişsel
zekâ, duygusal zekâ. İngilizce Intelligence Quotient kelimelerinin baş
harfleri olan IQ ile ifade edilen bilişsel zekânın doğuştan var olduğu,
değiştirilemeyeceği, seviyesinin yükseltilemeyeceği, Emotional
Quotient’ın baş harfleri olan EQ ile ifade edilen duygusal zekânın ise
zaman içinde geliştirilebilmesinin mümkün olduğu ifade edilir.

Duygusal zekâsı yüksek olan insanların ortak özellikleri şöyle sıralanıyor:

Empati kurma yeteneği, zorluklar karşısında pes etmeme, hayal
kırıklıklarını objektif değerlendirebilme, geçmişle ilgili pişmanlık
duymama, bunu hatalardan ders alma haline dönüştürebilme, pratik ve
politik olma, vb.

California Üniversitesi’nden psikolog Jack Block ergenlik
yaşlarında yüz kadar kadın ve erkek üzerinde yıllar boyu süren bir
çalışmanın verilerini analiz etmiş ve istatistikî yöntemlerle duygusal
zekâdan bağımsız olarak yüksek IQ düzeyinin kişilik ve davranışlarla
ilintilerini, IQ’dan bağımsız olarak duygusal zekâyı değerlendirmiştir.
Bulduğu farklar şöyledir:

Saf yüksek IQ tipi (yani, duygusal zekâdan ayrı tutulmuş olan),
adeta, zihin dünyasında uzman, ancak kişisel dünyada yetersiz bir
entelektüelin karikatürüdür. Profiller kadın ve erkeklerde hafif
farklılık göstermektedir. Yüksek IQ’lu erkek, bekleneceği gibi, geniş
bir entelektüel ilgi ve yetenekler dizisine sahiptir. Hırslı, üretken,
istikrarlı, sebatkar ve kendi sorunlarını dert etmeyen birisidir.
Ayrıca eleştirici, tepeden bakan, titiz, duygularına gem vuran,
cinsellik ve duygusal deneyimler konusunda tutuk, kendini açmayan,
mesafeli, duygusallık açısından ise kayıtsız ve soğuktur.

Buna karşılık, duygusal zekâsı yüksek erkekler, sosyal açıdan
dengeli, dışa dönük ve neşeli, korkaklığa veya derin düşünmeye
yatkınlığı olmayan kimselerdir. İnsanlara ve davalara bağlanma,
sorumluluk alma, etik bir görüşe sahip olma özellikleri dikkat çeker.
İlişkilerinde başkalarına karşı sevecen ve ilgilidirler. Zengin, ama
yerli yerinde bir duygusal yaşamları vardır. Kendileriyle, başkalarıyla
ve yaşadıklarıyla sosyal dünyayla barışıktırlar.

Salt yüksek IQ’lu kadınlar kendilerinden beklenen entelektüel
güvene sahiptir. Düşüncelerini akıcı bir şekilde ifade edebilir,
entelektüel konulara değer verir ve geniş bir entelektüel ve estetik
ilgi alanına sahiptirler. Bu tip kadınlar aynı zamanda kendi
kendilerini tahlil edebilen, kaygıya, derin düşünmeye, suçluluk duymaya
yatkın, ayrıca öfkelerini açıkça belli etmekten kaçınan (dolaylı yoldan
bunu yapan) kişilerdir.

Duygusal zekâsı yüksek kadınlar ise, aksine kendini ortaya
koyabilen, duygularını doğrudan dile getiren, kendi kendilerine olumlu
bakan, hayatta bir anlam bulan insanlardır. Ayrıca, erkekler gibi onlar
da dışa dönük, neşeli, duygularını uygun bir biçimde ifade edebilen
(örneğin, sonradan pişmanlık duyulan patlamalar halinde değil) strese
kolay uyarlanabilen kimselerdir. Sosyal tavırları, yeni insanlara
kolayca ulaşmalarını sağlar. Kendileriyle barışık olmaları, oynak
içtenlikli ve duygusal deneyime açık olmalarına yol açar. Saf IQ
kadınlarının aksine, ender olarak kaygı ya da suçluluk hisseder veya
derin düşüncelere dalarlar.

Bu portreler tabii ki uc örneklerdir; hepimizde IQ ve duygusal
zekânın farklı bir karışımı vardır. Ancak her bir boyutun kişiye ayrı
ayrı ne gibi özellikler kattığını görmemizi sağlayan bir bakış açısı
sunmaktadır. Bir kişide hem bilişsel hem duygusal zekâ olduğu ölçüde,
bu portreler örtüşür. Yine de insanı insan yapan niteliklerin çoğu,
duygusal zekâdan gelmektedir.’

IQ’su yüksek olup okul hayatını en yüksek derecelerde tamamlayan
bireyin EQ’su düşükse iş hayatında ve sosyal yaşamda problemler
yaşayacağı ifade edilir. Hatta bu konuda Howard Gardner çok iddialı bir
görüş ileri sürer ve IQ’nun hayattaki başarıya katkısı en fazla yüzde
yirmidir, der.

Kalan yüzde sekseni ise IQ dışında kalan, sosyal sınıftan şansa kadar uzanan tüm etkenlerdir.

Sözgelimi yüksek IQ’lu birinin başarısız olmasında ve vasat IQ’lu
bir diğerinin ise başarılı olmasında acaba hangi etkenler rol oynuyor?
İşte bunu meydana getiren farkın duygusal zekâ denilen yeteneklerde
yattığı ileri sürülür.

Özdenetim, azim, sebat, kendi kendini harekete geçirebilme,
empatiyle dinleme, anlaşmazlık çözme, ruh halini düzenleyebilme,
sıkıntıların düşünmeyi engellemesine izin vermeme, umut besleme,
aksiliklere rağmen yoluna devam edebilme ve işbirliği gibi temel insan
becerileri.

Konuyu hem biraz daha pekiştirmek hem de zekânın liderlikteki
önemini vurgulamak için, duygusal zekâ konusunda dünyanın önde gelen
isimlerinden Prof. Richard Boyatzis’e sorulan sorular ve onlara verdiği
cevaplara bir göz atalım.

Liderde olması gereken en önemli özellikler nelerdir?, diye
sorulmuş kendisine, verdiği cevap şu; Analitik akıl yürütme, geniş
açılı düşünme, vizyon gibi entelektüel zekâ özelliklerinin liderlik
için bir dereceye kadar rolü vardır. Ancak sıradışı, büyük liderleri
ayırt eden şeyler duygusal zekâya dayalı yetkinliklerdir. Kişinin,
yönetici mevkiine gelebilmesi için IQ açısından zaten bir elemeden
geçmesi söz konusudur. Dolayısıyla yüksek mevkilerde bulunanların
IQ’ları arasında göreceli olarak fark düşüktür. Üstün liderlik
performansı söz konusu olduğunda ise duygusal zekâ özelliklerine sahip
olmak gerekir.

Liderde olması gereken duygusal zekâ özellikleri nelerdir?

Bunları öz-bilinç, özyönetim, sosyal bilinç ve ilişki yönetimi başlıkları altında toplayabiliriz.

Mesela öz-bilinç, kendi duygularını, öz-değerlerini, yeteneklerini,
güçlü ve sınırlı yanlarını bilmek ve etkilerini fark etmektir.
Öz-yönetim, rahatsızlık verici duyguları denetim altında tutmak, saydam
olmak, uyumlu olmak gibi özellikleri ifade eder. Sosyal bilinç ise
başkalarının duygularını sezmek (empati), başkalarının düşünce ve
duygularıyla yakından ilgilenmektir. İlişki yönetimi yol gösterici,
motive edici, ikna edici olmak, başkalarını geliştirmek,
anlaşmazlıkları çözmek, ilişkiler ağını kurmak, işbirliği oluşturmak
gibi özelliklerden oluşur. Bu özellikler, insanları ortak hayallere
çeker, kişilerin beklentileri ile örgüt hedefleri arasında bağlantı
kurarak, insanlar arasındaki ilişkileri olumlu yönde etkiler, insan
girdisine değer vererek, bağlılık sağlar, organizasyonlarda ahenk
yaratırlar.

Lider olmak için neden duygusal zekânın yüksek olması gerekir?

Lider olmak için değil ama iyi ve sıra dışı lider olmak için
duygusal zekânın yüksek olması gereklidir. Liderlerin birincil görevi
kolektif duygulara olumlu bir yön vermek ve zehirli duyguların
yarattığı olumsuzluğu yok etmektir. Bu görev yönetim kurulu odasından
fabrikadaki lidere kadar her seviye için geçerlidir.

Duygusal zekâsı yüksek lider, insanları nasıl etkiler?

Gurubun hedeflerine ulaşması, liderlerin diğerlerinin duygularını
ne derece iyi yönetip yönlendirdikleri ile bağlantılıdır. Yani duygusal
zekâ düzeylerine bağlıdır. Duygusal zekâlı bir liderin altında
çalışanlar fikirlerini rahatlıkla paylaşır, birbirinden ders alır,
birlikte kararlara varır ve işlerin yapılmasını sağlarlar.

Büyük bir değişimin ve belirsizliğin ortasında bile hedef odaklı
kalmalarına yardımcı olan duygusal bağ oluştururlar. Çalışanların
hislerine uyum sağlayamayan, empati göstermeyi, ya da grubun
duygularını doğru okumayı başaramayan liderler ise, duygusal zekâdan
yoksun başarısız liderlerdir.

Peki demokrasi ile ‘Duygusal Zekâ’ arasında bir ilişki var mıdır?
Francis Moore Lappe ve Paul Martin Du Bois böyle bir ilişkinin var
olduğunu hatta bu ilişkinin sıkı bir ilişki olduğunu ifade ederler.
Onlara göre bireylerin duygusal zekâ düzeyleri ne derece yüksek ise,
demokrasi o topluma o ölçüde mal olmuştur.

Çünkü bireyler ben merkezli odaklandıklarından uzaklaşmış ve
dürtülerini bir kenara bırakmışlardır. Empatiye, olaylara başkasının
açısından bakmaya başlamışlardır.

Bilindiği gibi empati ilgiye, hayırseverliğe, ve şefkate yol açar.

Bir şeyi başkasının açısından görebilmek, önyargılı kalıpları
kırar, hoşgörüyü ve farklılıkların kabulünü sağlar. Bunlar giderek
çoğulcu bir nitelik kazanan toplumda, insan!arın karşılıklı saygı
içinde yaşamalarını ve verimli bir toplumsal diyalog yaratmalarını
ortaya çıkarır.

Ve bunlar demokrasinin temel sanatlarıdır.

Aydınlanma çağı düşüncesinin bazını aklı işler kılma ve yüceltme
oluşturur. İşte bu çağda doğmuş masonluk da; işler aklı, ürün veren
aklı hep ön planda tutmuştur. Ürün veren her mükemmel çalışma özgürlük
içinde oluşacağına göre, akla işlerlik kazandıran zekânın da özgür
olması gerekir. Eğitimsizlik, cehalet, bağnazlık, kişisel çıkarlar,
kişisel tutku ve aklın emrinde olmayan hırs, haset, kıskançlık,
olumsuzluk, yıkıcılık, bozgunculuk, olaylara negatif yaklaşma ve
benzeri unsurlar zekâyı kilitlemekte, aklı ürün vermez hale
getirmektedir.



ALINTIDIR.......
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.xboxcafe.com.tr
 
zeka..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ZEKA SORULARI
» ZEKA SORULARI !!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022 :: www.webyardim.org Forumu :: WEBYARDİM FORUMU İCİN TİKLAYİN :: GeneL :: Aşk & Sevgi-
Buraya geçin: