Delilik
ile dahilik arasında ince bir çizgi vardır. Bu düşünceden yola çıkan
New Scientist dergisi bilim tarihinin en çılgın deneylerini sıraladı:
File LSD verdiler
1962'de Tusko isimli bir file, tipik bir insan dozundan 3 bin kat daha
fazla olan 297 miligram LSD enjekte edildi. Kendi çevresinde dönen fil
bir saat sonra öldü. Deneydeki amaç, LSD'nin geçici bir deliliğe neden
olup olmayacağını öğrenmekti.
Düşüyoruz!
1960'larda 10 askeri taşıyan bir uçakta "Motorumuz bozuldu, iniş
takımlarımız da çalışmıyor. Okyanusa acil iniş yapacağız" anonsu
yapıldı. Ardından son anlarını yaşadıklarını düşünen askerlere "ordunun
ölümlerinde kusuru olmadığını" ilan eden bir sigorta formunu
doldurmaları istendi. Askerlerin tamamı formu doldurdu. Deneydeki amaç
stres yönetimiydi.
Frankeştayn'ın köpekleri
1954'te Sovyet cerrah Vladimir Demikhov bir köpek yavrusunun başını, ön
ayaklarıyla birlikte bir Alman Kurt köpeğine naklederek çift başlı
köpek elde etti. Her iki baş da ayrı ayrı süt içebiliyor hatta
birbirlerinin kulaklarını ısırabiliyordu. Köpekler bir aydan az yaşadı.
Hindilerin seks yaşamı
Hindilerin seks yaşamını araştıran iki bilim adamı, dişi bir hindi
maketini erkek hindilerin önünde parçalara ayırdılar. Modelden geriye
bir tek çubuk kaldığında bile erkek hindiler arzuluydu.
Sarı humma bulaşıcı mı?
Sarı hummanın bulaşıcı bir hastalık olmadığını ispata çalışan stajyer
doktor Stubbins Ffirth, bu hastalığa yakalanan bir kişinin kusmuğunu
gözlerine, kendi yarasına sürdü ve sonunda da içti. Doktor sağlığını
kaybetmedi çünkü sarı humma bulaşıcı değildi. Daha sonra bu hastalığın
ancak virüs taşıyan sivrisineklerin ısırığıyla bulaştığı kesinleşti.
Profesör gıdık
1933'te psikoloji profesörü Clarence Leuba, gıdıklamaya verilen tepki
olan gülmenin öğrenilen bir reaksiyon olup olmadığını kanıtlamak için,
yeni dogmuş oğlunu gıdıklarken kimsenin gülmemesini istedi. Yedi ay
süren deney sonunda çocuk gıdıklandığında gülüyordu. Böylece gülmenin
gıdıklamaya karşı istemdışı bir tepki olduğunu tespit etti.
Tırnak yeme terapisi
Lawrance Sheean, tırnak yiyen bir grup erkek ******nun uyuduğu odada
her gece defalarca "Tırnaklarım çok acı" cümlesini tekrarladı. Yaz
tatili sonunda biten deneyde çocukların yüzde 40'ının tırnak yeme
alışkanlığına son verdiği tespit edildi.
Ölüleri canlandırmak
Robert Cornish 1930'larda tahtıravalliye benzer bir düzenek kullanarak
ölü hayvanları canlandırmaya kalkıştı. Yeni ölen bazı köpeklerin
damarlarına adrenalin ve anti-pıhtılaştırıcılar enjekte etti. Bazı
denekler bir süreliğine ağır beyin hasarı ve körlükle hayata döndü.
Gözleri faltaşı gibi açık
1960'larda Ian Oswald, insanların her koşul altında uyuyup
uyuyamayacaklarını tespit etmek için gönüllülerin gözkapaklarını açık
kalacak şekilde yapıştırdı, gözlerine 50 santim öteden yanıp sönen
ışıklar tuttu. Elektroşoka ve yüksek sesli müziğe de maruz üç denek de
12 dakika içinde uyudu.
İğrençliğin yüzü
Evrensel yüz ifadelerini tespit etmek isteyen psikolog Carney Landis,
deneklerinin yüz kaslarının hareketini takip etmek için yüzlerine yanık
bir mantarla hatlar çizdi. Daha sonra deneklere amonyak koklatıldı, caz
dinletildi, porno izlettirildi, elleri kurbağa dolu bir sepete sokuldu.
En sonunda tüm denekler canlı bir farenin kafasını kesmeye ikna edildi.
Bu eylem sırasında çekilen fotoğraflarda denekler "Deneyin Büyük
Tanrısı"na kurban adayan garip bir tarikatın mensuplarına benzer yüz
ifadelerine sahipti.
__________________