www.webyardim.org Yönetici
Zodyak : Mesaj Sayısı : 7579 Yaş : 35 Nereden : BURSA Kayıt tarihi : 26/08/09 Rep Puanı : -1 Rep Puanı : 16240
| Konu: ''Game Over'' Paz Ağus. 30, 2009 5:39 am | |
| ''Game Over'' 29 Ağustos 2009 Cumartesi 14:40 ''Yoksa PKKya yenildik de, itiraf mı edemiyorlar?'' ''Açılım'' a farklı bir bakış! Erdal SERTEL kocaelidemokrat Gazetesi ÇOK büyük ve ustaca hazırlanmış bir senaryoyu uyguladılar.İçimizdeki maşalar ile dış düşmanlarımız bir oldu, Türkiye’nin üniter devlet yapısını nasıl değiştireceklerini planladı. Ve artık oyunun sondan bir kaç perde önceki sahnelerini oynuyoruz.Kürt açılımı adı altında nasıl bir barış anlaşması yapabiliriz, günlerdir o konuşuluyor.Aslında 20 yıl süren ve yüz milyarlarca dolar paranın yanı sıra 40 bin insanımızı kaybettiğimiz bir savaşın sonunda maalesef Türkiye Cumhuriyeti olarak yenildik.Çok daha vahim olaylara meydan vermemek adına ‘Açılım’ yapmaya çalışıyoruz.Vahim olay dediğim de Türkiye’nin bölünmesidir. Bence bu noktadan sonra yapılan tüm girişimler bölünmeyi engellemeye yöneliktir. ***** İsterseniz çok büyük oyunun neden bu hallere geldiğini, hükümetin neden açılım yapma ihtiyacı olduğunu kısaca anlatayım.Çünkü oyunun sonuna geldik. Yani Game Over.Bu süreci iyi kontrol edemezsek bölünmemiz işten bile değil. Yada inanılmaz şekilde kimlik değiştirerek bırakın bölünmeyi, yeniden toparlanıp bölgesel güç bile olabiliriz.Kısaca ve bence Ortadoğu coğrafyasında adı farklı olabilir ama yeni bir ‘Osmanlı akımı doğuyor’ diyebilirim.Bakın, 1984 yılında PKK ilk eylemi yaptığında devlet bu insanlara ‘bir avuç çapulcu’ dedi, küçümsedi. Aslında bu devletimizin hiç bir şeyi ciddiye almamasının göstergesiydi. Bizim devleti yöneten bürokratlarımız, elitlerimiz, ordumuz hep karşısındakini küçümserdi.Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Kürtler’i de yıllarca küçümsediler, doğuyu sürgün yeri, insanlarını kıro yaptılar.Aşağıladılar, ezdiler, ikinci sınıf insan yerine koydular.Doğuya giden her memur, geri kalmış bölgeye sürülmesinin acısını halktan çıkardı. **** Bin yıldır içiçe değil Türklerle yan yana yaşayan Kürtler’in aşağılanma öfkesi 1980 sonrası Diyarbakır cezaevinde yapılan işkence ve insanlık dışı davranışlarla katmerleşti.Ezilmiş, horlanmış Kürt insanı karşısına çıkacak ilk fırsatta isyancılara katılabilirdi.Nitekim, tamamen dış güçlerin ve içerideki hainlerin maşası Abdullah Öcalan denilen yaratık ortaya çıkarıldı.Öcalan tipik bir komünist anlayışla önce kendi halkına korku saçtı, vahşet yaptı.Çünkü askerle mücadele edecek kadar güçlü değildi, ekonomisini güçlendirecek, terörist sayısının artmasını ancak bölge halkına korku saçarak sağlayabilirdi. Köyler basıldı, kundaktaki bebeklere bile acınmadı.Ama öylesine büyük bir korku, dehşet saçılmıştı ki, bölge halkı sindirilmiş, rızası dışında da olsa PKK’ya yardım edecek konuma gelmişti. **** Sonrasında ise askeri kurumlara yapılan saldırılar geldi. Devleti yönetenler o kadar basiretsizdi ki, hiç bir dönem PKK karşısında inisiyatifi ele alamadı.Karakollarda onlarca şehit verdik, bugün Dağlıca Karakolu bile ancak yeni yapılıyor.PKK’nın elinde her an savaşmaya hazır 10 bin civarında silahlı terörist bekliyor.Kuzey Irak’a onlarca harekat yapıldı, Kandil bombalandı ama nafile, bataklık bir türlü kurutulmuyor. Çünkü içimizdeki Ergenekonlar buna fırsat vermedi.PKK’nın bölge halkını sindirmesinden sonra hem güçlüden yana olmak isteyenler, hem geçmişte bölgeye giden memurların aşağılamalarına ve işkencelerine kurban olanlar dolaylı şekilde PKK’ya katıldı.HADEP, DEHAP, DTP gibi bir sürü parti kurdular, meclise girdiler.PKK’dan ayrıymış görüntüsü verip rahatlıkla siyasi propaganda yaptılar.Ve, bölge halkının yarısını kendi yanlarına çekmeyi başardılar. **** Bakın, 1984 yılında PKK olayları başlattı.1990’lı yıllarda terör o kadar azmıştı ki, dönemin başbakanı Tansu Çiller, ‘Ya bitecek, ya bitecek’ diyerek yangının üzerine benzinle gitti. Çünkü, o kısacık dönemde binlerce Kürt faili meçhul cinayete kurban gitti, köyler boşaltıldı, yakıldı, yıkıldı. İşte o azgın günlerde çevremdekilere eğer PKK 2000’li yılların başına kadar yok edilemezse savaşı kaybedeceğimizi örnek veriyordum.Çünkü PKK’nın ilk ortaya çıktığı tarih olan 1984 yılındaki Eruh baskını sırasında Güneydoğu’nun kırsalında, mezrasında doğan çocuklar büyüyüp eline silah alacak yaşa gelecekti. O çocuklardan bir kaç yaş büyükleri ise zaten ya dağa çıkmış, ya şehirde sivil eylemci olmuştur. **** Dediğim gibisi de oldu.Sadece 1999 yılında Apo, Amerika tarafından bize teslim edildiğinde ortaya çıkan ciddi fırsatı değerlendiremedik.Yakalandıktan sonra verdiği sırlarla kendi halkının gözünden bile düşen Apo şu sıralar açılım hazırlıyor.Hapisten hem PKK’yı, hem DTP’yi yönetiyor.Ve kahretsin ki, bu devlet buna engel olamıyor, çünkü başaramadı.1984 yılında bir avuç teröristin başlattığı hareket bugün milyonlarca insanı peşine takabiliyor.(Meraklısı 2099 yerel seçimlerinde DTP’nin aldığı oya baksın)Şimdi mecburen çözüm üretmek zorundayız, çünkü Diyarbakır’da bir milyon kişinin eline silah almadan sokağa döküldüğünü ve kamu kurumları ile askeri binaları ele geçirdiğini düşünün.Hiç birisinde silah yok, bir milyon insan dışarı çıkıyor, sivil bir eylemle devletin tüm kurumlarını ele geçiriyor. Ne yapacaksınız? Bir milyon kişinin, hadi bir milyonu bırakın, birkaç yüz bin kişinin üzerine bomba mı yağdıracaksınız?Böyle bir vahşet sergileyen Saddam bile ayakta kalamadı, ülkesi işgal edildi.Eğer böyle bir ortamda tek bir kişinin burnu kanasa, yarın ABD ve AB tarafından bizim de işgal edilmeyeceğimizi kim garanti edebilir? *** 1999 yılında Apo, Amerikalılar tarafından paketlenip Türkiye’ye teslim edildi. O zaman zannettik ki, biz yaptık.Hatta azınlık hükümetinin başbakanı Bülent Ecevit, ortaya çıkıp aslanlar gibi kükrüyor ve seçimlerde birinci parti oluyordu.MHP, ‘Ürkeğe değil, erkeğe oy verin’ diyerek çok az oy farkıyla ikinci parti konumuna geliyordu.Oysa Apo’nun yakalanıp Türkiye’ye verilmesi bile bir oyunun parçasıydı. Türkiye, elinde bombayla ortada kala kaldı. Zaten idam edilmeyeceği garantisi verilmişti, hatta terörist başına dağdakinden de, Şam’dakinden de daha iyi şartlarda bakıldı, ‘bir şey olacak’ endişesiyle üzerine titrendi.İmralı’da hapiste bir Mandela yetiştirdik böylece kendi ellerimizle.Senaryoyu yazanlar, Apo’yu bile bize beslettiler ve adi bir teröristi, bebek katilini hapiste kahramana dönüştürttüler.Abdullah Öcalan Türkiye’ye teslim edildiğinde, idam edilmeyeceği garantisinin verildiğini biraz aklı başında olan herkes biliyordu.Ancak, var olan bir başka iddiaya göre de pis katil hapiste en çok 10 yıl yatacak, sonrasında ise serbest bırakılacak, hatta milletvekili bile olabilecek. ***** Apo’nun Türkiye’ye getirilişinin üzerinden 10 yıl geçti.Kamuoyu bu süreçte yavaş yavaş işlendi ve Apo’nun milletvekilliği hariç, ortam hazır hale getirilmeye çalışıldı.PKK’nın sivil uzantısı DTP Güneydoğu’de istediği gibi çalıştı, belediyelerin kaynaklarını kullandı. Yeni yetişen genç nesili büyük ölçüde kendisine bağladı. Bugün istesin sokağa bir milyon sempatizanını döker, valilik binasını, polis ve askeri karakolları ablukaya alır, kimseyi içeri sokmaz, dışarı çıkarmaz.Bunları tabi ki şu an devleti yönetenler de görüyor.Artık elleri mecbur açılım yapmaya. Yoksa çok ama çok geç kalınmış olacak.Umarım, üzerimize oyun oynayanların oyunu başlarına dolaşır ve Türkiye olarak bu süreçten daha büyük bir birliktelik ve tek vücut halinde çıkarız. Kimbilir, düşmanlarımız istemeden bizim ekmeğimize yağ sürüyordur. Allah büyük. | |
|