Hz. Peygamber s.a.v. efendimizi ziyaret etmenin lüzum ve önemi
Mehmet Talü
araştırmacı yazar
Muhterem okuyucularım!
Bu yazımı Medine-i Münevvere'den Ravza-i Mutahhara'dan gönderiyor ve
hepinizi kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Bana şu telefonla
ulaşabilirsiniz:
00966 560 645 036
Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizi ve Mescid-i Nebevî'yi ziyaret,
sıradan bir ziyaret değildir. Çünkü Medine-i Münevvere'de Resûlullah
(S.A.V.) Efendimizin medfun bulunduğu "Hücre-i Saâdet", Kâbe dahil
yeryüzünün her noktasından, göklerden ve arş'tan daha üstün ve şerefli
sayılmıştır.1
Hücre-i Saadet
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Mescid-i Nebevî'yi inşa ederken
kendisi için doğu duvarının güney kısmına bitişik iki hücre yaptırdı.
Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz ve ailesine tahsis edilen bu
hücrelerin sayısı O'nun sağlığında dokuza ulaştı. Hicretin 11. yılı
Safer ayının sonlarında rahatsızlanan ve son günlerini Hz. Âişe (R.
Anha) validemize ait odada geçiren Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz
vefat etmeden önce:
"Lâ ilahe illALLAH! Ölümün de şiddetleri, sarsmaları varmış!" buyurdu
ve Hz. Âişe (R. Anha) validemizin kolları arasında: "ALLAHümme
fir-refîkıl-a'lâ = Ey ALLAH'ım! Beni er-Refîkul-a'la camiasında kıl, en
yüksek refikı isterim!"2 sözüyle ruhunu teslim etti. 13 Rebîülevvel
11/8 Haziran 632 Pazartesi.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin naaşı, Hz. Ebû Bekir (R.A.) nun
naklettiği bir hadis-i şerife3 dayanılarak vefat ettiği yerde
defnedildi. Hz. Âişe (R. Anha) validemizin odası bundan sonra Hücre-i
Saadet diye anılmaya başlandı. Hz. Ebû Bekir (R.A.) vefat etmeden önce
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin yanına defnedilmesini vasiyet etmiş
ve bu isteği yerine getirilmişti. Hz. Ömer (R.A.) ise yaralandığı zaman
Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimizin yanına defnedilmek için Hz. Âişe (R.
Anha) validemizden izin istemiş, O da: "Kendime düşündüğüm yeri sana
veriyorum." diyerek bu talebi uygun görmüştü.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin minberinin bulunduğu yerle
bütünleşerek Mescid-i Nebevî'nin en önemli bölümü haline gelen Hücre-i
Saâdet'i ziyaret etmek bütün Müslümanların en büyük özlemidir ve her
yıl milyonlarca Mü'min bu bahtiyarlığa erişmek için yollara düşer.
Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin kabr-i şeriflerini ziyaret etmek,
menduptur. ALLAH Teâlâ'ya yakınlaşmanın ve Resûlullah (S.A.V.)
Efendimizin sevgisini kalplere nakşetmenin en güzel vesilesidir. Hac
yolculuğunda bulunan kimselerin Medine-i Münevvere'ye giderek Resûlü
Ekrem (S.A.V.) Efendimizin mescid-i şeriflerini, kabr-i saadetlerini
ziyaret etmeleri pek büyük bir vazifedir. Bu itibarla, malî durumları
elverişli olan kimseler için bu ziyaret vacip derecesinde önemli olup;
bir zaruret olmadıkça terk edilmesi, büyük bir gaflet ve katı
yürekliliktir. 4