Dünya
Allah'ın insanları imtihan ettiği bir yerdir ve insanın sahip olduğu
herşey ona Allah kendisini denemek için vermiştir. İnsanın bu gerçeği
bilerek şükretmesi ve sahip olduğu şeylerle yalnızca Allah'ın rızasını
kazanmaya çalışması gerekir. Oysa birçok insan sahip olduklarını
Allah'a ortak koşar. Hz. Muhammed (sav) bu insanları Allah'ın azabı ile
uyarmıştır:
De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz,
aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kar getireceğinden korktuğunuz
ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlü'nden
ve O'nun yolunda cehd etmekten (çaba harcamaktan) daha sevimli ise,
artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar
topluluğuna hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 24)
İnkar Edenlerin Mutlaka Yenilgiye Uğrayacaklarını Bildirmiştir
Dünya tarihi boyunca inkar edenler iman edenlere karşı sonuçsuz bir
mücadele vermişlerdir. Bu mücadele iman edenlerin Allah'a olan
imanlarını ve Allah Katı'ndaki derecelerini artırırken, inkar edenlere
büyük bir kayıp olarak dönmüştür. Allah hiçbir inkarcı topluluğunun
müminlere zarar vermesine izin vermemiştir. Eğer inkarcılar bir başarı
kazanıyor gibi görünse de bunu mutlaka müminlerin hayrına çevirmiştir.
Allah'ın pek çok ayetinde belirttiği gibi, her zaman üstün gelenler
Maide Suresi'nde bildirilen "Allah'ın taraftarları"dır. Bu inkarcıların
dünyada karşılaşacakları bir yenilgidir. Ahirette ise bu insanlar
yaptıklarının karşılığını sonsuza kadar kalacakları cehennem azabı ile
alacaklardır. Allah Hz. Muhammed (sav)'e, inkar edenlere şöyle
söylemesini emretmiştir:
İnkar edenlere de ki: "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp
cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o. (Al-i İmran Suresi, 12)
Hatırlayıp Öğüt Almaları İçin Kavmine Kendilerinden Önce İnkar eden Kavimlerin Uğradığı Sonu Hatırlatmıştır
Daha önce söz edilen peygamberlerin yaşamlarında da görüldüğü gibi,
dünya tarihi boyunca Allah'ın elçisine karşı direnmiş olan tüm
kavimler, tevbe edip durumlarını düzeltmemeleri durumunda büyük bir
azap ile karşılık görmüşlerdir. Elbette bu durum, geride kalanların
düşünüp, öğüt almalarını, onların başlarına gelenin kendilerine de
gelmemesi için korkup sakınmalarını gerektirir. Bu nedenle Hz. Muhammed
(sav), kavmini geçmiş toplulukların başına gelenleri düşünmeye ve
bundan öğüt almaya davet etmiştir:
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın da, suçlu-günahkarların nasıl bir sona uğradıklarını görün" (Neml Suresi, 69)
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün." (Enam Suresi, 11)
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, böylece daha öncekilerin nasıl bir
sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrik kimselerdi." (Rum Suresi,
42)