Hz. Nuh Kendisine Atılan İftiralara Karşı Kavmine Allah'ı Hatırlatarak En Akılcı Cevapları Vermiştir
Dünya tarihi boyunca Allah'ın gönderdiği tüm elçilere birbirine benzer
iftiralar atılmıştır. Bu, Allah'ın, her dönemde yaşayan elçilerinin
karşılaştıkları hiç değişmeyen bir kanunudur.
Hz. Nuh'un kavmi de peygamberlerine itaat etme konusunda direnmiş ve
kendilerince onu yıldırmak için birçok iftira atmışlardır. Bunlardan
biri 'şaşırmış ve sapmışlık' iftirasıdır:
Kavmimin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz" dediler. (Araf Suresi, 60)
Allah'ın elçilerinin en belirgin özelliklerinden biri, her ortamda
sabır ve kararlılıklarını, üstün ahlaklarını korumaya devam
etmeleridir. Karşılaştıkları zorluk ve iftiralar karşısında daima olgun
ve mütevvekil bir tavır göstermişlerdir. Bu iftaraya karşı Hz. Nuh'un
cevabı tüm müminler için örnektir.
O: "Ey kavmim, bende bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' yoktur; ama ben
alemlerin Rabbinden bir elçiyim." dedi." Size Rabbimin risaletini
tebliğ ediyorum. (Ayrıca) Size öğüt veriyor ve sizin bilmediklerinizi
ben Allah'tan biliyorum." (Araf Suresi, 61-62)
Hz. Nuh kendisini yalancılıkla suçlayanlara ise şöyle cevap vermiştir:
Kavminden, ileri gelen inkârcılar: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir
beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en
aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir
üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz"
dedi.
Dedi ki: "Ey Kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben "Rabbimden
apaçık bir belge üzerinde isem ve Rabbim bana Kendi Katı'ndan bir
rahmet vermiş de (bu,) sizin gözlerinizden saklı tutulmuşsa? Siz bunu
istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?" "Ey Kavmim, ben sizden
buna karşılık bir mal istemiyorum. Benim ecrim, yalnızca Allah'a
aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar gerçekten Rablerine
kavuşacaklar. Ancak ben sizi, cahillik etmekte olan bir kavim
görüyorum." (Hud Suresi, 27-29)