XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022

Hoşgeldiniz!, Misafir
5951 Gündür yayındayız Toplam Mesajınız: 16777215
 
AnasayfaXboxcafeAramaLatest imagesHtml Deneme AlanıKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» gamestockcity (instagram)
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Ptsi Kas. 28, 2022 9:01 pm

» İngilizce Öğreniyorum Ders 5 (Bahar Şahin)
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:22 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 4 (Bahar Şahin)
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:20 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 3 (Bahar Şahin)
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:17 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 2 (Bahar Şahin)
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:14 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 1 (Bahar Şahin)
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:12 am

» P1-P2 Kardeşlik Hesabi Anlatim
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 12:28 pm

» Oyuncu isimleri paylaşım alani
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:58 am

» PES 2015 SATİLİK VEYA TAKASLİK (100 TL)
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:47 am

» GAMEPASS 3 YILLIK ALMA TAKTİĞİ
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimetarafından Blackdream C.tesi Kas. 12, 2022 11:01 pm

Kimler hatta?
Toplam 23 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 23 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 262 kişi Perş. Mart 29, 2018 2:45 pm tarihinde online oldu.
Veterans FC
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Img-2010

 

 Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Blackdream
Yönetici
Yönetici
Blackdream


Erkek
Zodyak : Akrep
Mesaj Sayısı : 56296
Yaş : 35
Nereden : Bursa
İş : Makine Teknikeri
Kayıt tarihi : 24/01/08
Rep Puanı : 28
Rep Puanı : 232054

Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Empty
MesajKonu: Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin   Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimeCuma Mayıs 30, 2008 12:07 am

eygamberimiz (sav), kavmine kendisinin
de bir insan olduğunu hatırlatmıştır

İnkar edenlerin temel özelliklerinden biri, kibirleridir. Bu kibirleri
nedeniyle Allah'ın elçilerine itaat etmeyi reddetmişler ve itaat
etmemek için türlü bahaneler öne sürmüşlerdir. Bu bahanelerinden biri
ise, elçilere ancak insanüstü bir varlık olurlarsa itaat edeceklerini
söylemeleridir. Alemlere rahmet olarak gönderilmiş Peygamberimiz (sav)
ise kavmine, kendisinin Allah'a kul olan bir insan olduğunu, onların bu
beklentilerinin yersiz olduğunu ve kurtuluşa ermek için Allah'a
yönelmelerini söylemiştir. Bu konudaki Kuran ayetlerinde Allah,
Peygamber Efendimize şunları söylemesini emretmiştir:

De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca
bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine
kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette
hiç kimseyi ortak tutmasın." (Kehf Suresi, 110)

De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler
olsaydı, Biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik."
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O,
kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir." (İsra Suresi, 95-96)

Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin de Müslüman olmakla ve Allah'a
itaat etmekle emrolunduğunu ve kendisinin sadece uyarmakla sorumlu
olduğunu, inkar edenlerin tavırlarından sorumlu tutulmayacağını da
bildirmiştir. Bunu haber veren ayetler şöyledir:

(De ki:) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O,
burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. herşey O'nundur. Ve Müslümanlardan
olmakla emrolundum." "Ve Kuran'ı okumakla da (emrolundum). Artık kim
hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim sapacak
olursa, de ki: "Ben yalnızca uyarıcılardanım." Ve de ki: "Allah'a
hamdolsun, O size ayetlerini gösterecektir, siz de onları bilip
tanıyacaksınız." Senin Rabbin, yaptıklarınızdan gafil değildir. (Neml
Suresi, 91-93)


Peygamberimiz (sav) Müslümanların
üzerlerindeki zorlukları kaldırmıştır

Peygamberimiz (sav) yukarıda sayılan özellikleri ile, müminlerin
üzerlerinden yük almış, onların akıl erdiremeyecekleri veya zorlukla
yapacakları işlerde onlara yol göstermiştir. Bunun yanında, insanların
bir kısmı kendi kendilerine zulmetmeye, kendilerine zorluk çıkarmaya,
kendi akıllarından kurallar çıkarıp, bu kurallara uyduklarında kurtuluş
bulacaklarına inanmaya çok yatkındır. Tarih boyunca dinlerin tahrif
edilmesinin altında yatan nedenlerden biri de insanların bu
özelliğidir. Birçok topluluk, dinde olmayan kurallar uydurmuş, bunlara
uyulduğunda da takva olacaklarına kendilerini ve insanları
inandırmışlardır. Peygamberimiz (sav)'in en önemli vasıflarından biri
ise, insanlar üzerindeki bu kendi elleriyle oluşturdukları zorlukları
kaldırmaktır. Allah bir ayetinde Peygamberimiz (sav)'in bu özelliğini
şöyle bildirir:

Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı
bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o,
onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz
şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini,
üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup
savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru
izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır. (Araf Suresi, 157)

Ayette bildirilen "ağır yük" ve "zincirler" insanların üzerlerindeki
zorluklardır. Peygamberimiz (sav) ise hem hayatı ile onlara örnek olup,
hem de ayette bildirildiği gibi onları iyiliğe davet edip,
kötülüklerden sakındırarak, insanların üzerlerinden zorlukları
kaldırmıştır.
Peygamberimiz (sav)'in en güzel örnek olduğu konulardan biri de takvası
yani sadece Allah'ın rızasını gözeten tavrıdır. Peygamberimiz (sav)
sadece Allah'tan korkup sakındığı ve hiçbir zaman insanların hevalarına
uymadığı için daima en doğru yolda olmuştur. Kuran ahlakının bu
özelliği insan için büyük bir kolaylık ve güzelliktir. İnsanları memnun
etmeye, kendini onlara beğendirmeye çalışan, hem Allah'ın hem de
insanların rızasını arayarak, takdir ve övgü peşinde koşan kişiler için
her yaptıkları iş büyük bir ağırlıktır. Böyle insanlar hem içlerinden
geldiği gibi, samimi, özgür düşünüp davranamazlar, hem de her insanı
aynı anda memnun edemeyecekleri için aradıkları övgü ve takdiri de
bulamazlar. En küçük bir hatalarında bile paniğe kapılır, gözüne
girmeye çalıştıkları kişilerin hoşnutsuz olduklarını gördüklerinde
onların saygı ve güvenini kaybetme korkusunu taşırlar.
Oysa, sadece Allah'ın rızasını gözeten, sadece Allah'tan korkup sakınan
Müslümanlar hiçbir zaman başaramayacakları ve onlara dünyada ve
ahirette sıkıntı ve kayıp getirecek bir yükün altına girmezler. Hiçbir
zaman insanların hoşnutluğu, ne düşündükleri, ayıplayıp kınamaları gibi
konularda hesap yapmazlar. Bu nedenle her zaman rahat ve huzurludurlar.
Bir hataları olduğunda da bunun hesabını sadece Allah'a vereceklerini,
sadece Allah'tan bağışlanma dilemeleri gerektiğini bildikleri için yine
bir sıkıntı ve endişe içinde olmazlar.
İşte Peygamber Efendimiz hem sözleri hem de hali ile müminlere ihlasla
yaşamayı öğretmiş ve bütün insanlık için ağır bir yük olan "insanların
rızasını gözetmeyi" onların sırtından almıştır. Elbette bu,
Peygamberimiz (sav)'in inananların üzerinden kaldırdığı zorluklardan
yalnızca biridir. Hz. Muhammed (sav), bu şekilde dünyada ve ahirette
hayır ve güzellik getirecek pek çok konuda tüm Müslümanlara örnek
olmuştur.
Allah, ihlaslı bir insanla, Allah'a eş ve ortaklar koşan kimsenin bir olmayacağını ayette şöyle bildirmektedir:

Allah (ortak koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz
ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile
yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur
mu? Hamd, Allah'ındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar. (Zümer Suresi,
29)

Peygamberimiz (sav)'in, müminlerin üzerlerinden kaldırdığı tek zorluk
şirk değildir. Peygamberimiz (sav), insanlara güç gelen, onlara sıkıntı
veren her türlü zorluğu kaldırmış, onları en kolay ve en güzel olana
çağırmış ve herşeyin çözümünü göstermiştir. Bu nedenle Peygamber
Efendimizin sünnetine uyanlar, huzurlu ve kolay bir hayat yaşarlar.
Peygamberimiz (sav)'in bu konudaki hadis-i şeriflerinden bazıları
şöyledir:
"... Sen, yakini bir imanla, tam bir rıza ile Allah için çalışmaya
muktedir olabilirsen çalış; şayet buna muktedir olamazsan, hoşuna
gitmeyen şeyde sabırda çok hayır var. Şunu da bil ki nusret sabırla
birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık
vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır."22
"Zorluk gelip şu kayanın içine girse mutlaka kolaylık peşinden gelip içeri girer ve oradan zorluğu çıkarır."23


Peygamber Efendimiz müminlere çok
düşkün ve şefkatliydi

Peygamber Efendimiz çok içli, şefkatli, anlayışlı, sevgi dolu bir
insandı. Dostlarının, yakınlarının, kendisine tabi olan tüm müminlerin
maddi ve manevi her türlü sorunu ile ilgilenir, sağlıkları,
güvenlikleri, neşeleri için tüm tedbirleri alır, onlara koruyucu
kanatlarını gerer, imanlarını ve takvalarını sürekli takviye ederek
ahiret hayatlarını düşünürdü. Peygamberimiz (sav)'in bu tüm insanlığa
örnek olan güzel özellikleri ayetlerde şöyle bildirilmektedir:

Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size
pek düşkün, müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir.
(Tevbe Suresi, 128)

"Ve müminlerden, sana tabi olanlara (koruyucu) kanatlarını ger." (Şuara Suresi, 215)

Peygamberimiz (sav)'in eğittiği müminler de onun güzel özelliklerini
kendilerine örnek aldıkları için, Kuran'da da zikredilerek tüm
insanlığa duyurulan fedakarlıklarda, şefkatli ve merhametli tavırlarda
bulunmuşlardır. Bir ayette müminlerin birbirleri için yaptıkları
fedakarlık şöyle anlatılır:

Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine)
yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen
şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde
bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih
ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte
onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. (Haşr Suresi, 9)

Peygamberimiz (sav)'in eğittiği ve Kuran ayetlerine gönülden bağlı
müminler, esirlere karşı dahi koruyucu tavırlar göstermişlerdir.
Onların bu örnek ahlakları ayetlerde şöyle bildirilir:

Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve
esire yedirirler. "Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için
yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür. Çünkü
biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimiz'den korkuyoruz."
(İnsan Suresi, 8-10)

Peygamber Efendimiz ashabına da merhametli olmalarını hatırlatmış ve onlara en güzel örnek olmuştur:
"Merhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin, af olunasınız. Yazık, laf
ebesi olanlara. Yazık günahlarına bilerek devam edip, istiğfar
etmeyenlere."24
"Merhamet etmeyene merhamet edilmez."25
"Allah refikdir (merhametli ve şefkatli), rıfkı sever ve rıfka mükabil verdiğini başka hiçbir şeyle vermez."26


Peygamberimiz (sav)'in müminler için bağışlanma
dilemesi ve dua etmesi

Peygamberimiz (sav)'in müminlere olan sevgisinin ve düşkünlüğünün bir
sonucu olarak, onların hataları için Allah'tan bağışlanma dilemiştir.
Allah'ın kutlu Peygamber Efendimize bu konudaki emirleri ise şu
şekildedir:

Ey Peygamber, mümin kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak,
hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve
ayakları arasında bir iftira düzüp-uydurmamak (gayri meşru olan bir
çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma'ruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş)
konusunda isyan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.xboxcafe.com.tr
Blackdream
Yönetici
Yönetici
Blackdream


Erkek
Zodyak : Akrep
Mesaj Sayısı : 56296
Yaş : 35
Nereden : Bursa
İş : Makine Teknikeri
Kayıt tarihi : 24/01/08
Rep Puanı : 28
Rep Puanı : 232054

Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Empty
MesajKonu: Geri: Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin   Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimeCuma Mayıs 30, 2008 12:07 am

etmemek üzere, sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların
biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret iste. Şüphesiz
Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Mümtehine Suresi, 12)

Şu halde bil; gerçekten, Allah'tan başka ilah yoktur. Hem kendi
günahın, hem mü'min erkekler ve mü'min kadınlar için mağfiret dile.
Allah, sizin dönüp-dolaşacağınız yeri bilir, konaklama yerinizi de.
(Muhammed Suresi, 19)

"… Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman,
dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile.
Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (Nur Suresi, 62)

Allah Tevbe Suresi'nde ise, Peygamberimiz (sav)'e müminler için dua etmesini şöyle bildirmektedir:
… Onlara dua et. Doğrusu, senin duan, onlar için 'bir sükûnet ve huzurdur.' Allah işitendir, bilendir. (Tevbe Suresi, 103)

Ayette bildirildiği gibi Peygamberimiz (sav)'in duası müminler için bir
sukunete ve huzura vesile olmaktadır. Şunu hiç unutmamak gerekir ki,
kalbe huzur ve sukunet veren sadece Allah'tır. Allah, müminlerin
velisi, koruyucusu olarak vekil kıldığı peygamberinin duasını
müminlerin rahatlığı, huzuru için vesile etmektedir. Rabbimiz'in
şefkati, merhameti, müminleri esirgeyen ve koruyan olması Peygamberimiz
(sav)'in ahlakında en fazlasıyla tecelli etmektedir.
Peygamber Efendimiz bir sözlerinde müminlere dua hakkında önemli bir konuyu şöyle hatırlatmışlardır:
"İcabetten emin olarak Allah'a dua edin."27


Peygamberimiz (sav)'in, Müslümanların menfaati
için aldığı sadakalar onların temizlenmesine
vesile olmuştur

Allah, Tevbe Suresi'nin 103. ayetinin başında, "Onların mallarından
sadaka al, bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun…" şeklinde
buyurmaktadır. Yani Allah çok sevgili kulu olan Peygamberimiz (sav)'in,
Müslümanların menfaati için aldığı sadakaları vesile ederek, müminleri
temizleyip arındıracağını bildirmektedir. Peygamber Efendimiz Allah'ın
elçisidir ve her sözünde ve her tavrında Rabbimiz'in emirlerine ve
gösterdiği yola uymaktadır. Peygamberimiz (sav)'in güzel ahlakının ve
üstün tavrının kaynağı, onun şirk koşmadan, başka bir yol gösterici ve
ilah aramadan, her zaman Allah'a yönelmesidir. Allah'ın kendisine
buyurduğu her emri yerine getirdiği için, tüm alemlere örnek, eşsiz
güzellikte bir ahlak ve tavır kazanmaktadır.
Bu gerçek, bütün Müslümanlar için yol gösterici olmalı ve inananlar,
sadece Allah'ın vahyi olan Kuran'a uyarak ve Peygamberimiz (sav)'in
öğrettiği güzel ahlakı yaşayarak, tüm alemlere örnek bir tavır ve ahlak
göstermelidirler.


Peygamberimiz (sav) müminlerle istişare ederdi

Peygamberimiz (sav) Allah'ın emrine uyarak, müminlerle istişare eder,
onların fikirlerini alırdı. Bu konunun emredildiği ayet şöyledir:

… Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda
onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et.
Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever. (Al-i İmran Suresi, 159)

Peygamberimiz (sav), müminlerin de fikirlerini aldıktan sonra, kararını
verir ve sonucu için Allah'a tevekkül ederdi. Unutulmaması gereken çok
önemli bir gerçek, alınan kararların hepsinin Allah Katında önceden
belli olduğudur. Allah kaderde her kararı, her kararın sonucunu
belirlemiştir. Bir konu hakkındaki istişare ve sonra konuyu bir hükme
veya sonuca bağlamak ise müminler için bir ibadettir. Peygamberimiz
(sav) bu gerçeği bilerek, müminlere danışmış, kararını vermiş ancak
kararın sonucu için Allah'a güvenerek, Allah'ın en hayırlı sonucu
yaratacağını bilmiştir.
İstişare etmek müminler için de güzel ve hayırlı sonuçlar getirebilecek
bir tavırdır. Herşeyden önce, istişare eden kişi tevazulu davranarak
güzel ahlak göstermektedir. Örneğin Peygamberimiz (sav) ümmetinin
içinde en fazla akla sahip, en basiretli ve en ferasetli olan kişidir.
Buna rağmen çevresindekilere danışması, onların fikirlerini öğrenmesi,
onların bir konuya getirecekleri çözümlerin neler olacağını sorması,
onun ne kadar alçakgönüllü bir insan olduğunun göstergesidir.
Müminler de, her konuda tevazu gösterip, "bunu benden iyi zaten kimse
bilemez" demeden, diğer kişilere danıştıklarında bunun hayır ve
güzelliklerini pek çok açıdan göreceklerdir. Böylelikle Peygamber
Efendimizin bir tavrını uygulayıp ona benzeyecekler, müminlere
gösterdikleri tevazu ve saygı nedeniyle de Allah'ın ve müminlerin
sevgisini kazanacaklardır. Bütün bunların yanısıra akıllarını beğenmek
gibi bir beladan uzak durmuş olacaklardır. Ayrıca Allah Kuran'da, "… Ve
her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır" (Yusuf Suresi,
76) şeklinde bildirmektedir. Dolayısıyla insan sadece kendi aklına
güvenmeyip, başkalarının akıl, düşünce ve bilgi birikimlerinden
faydalandığında, çok daha iyi sonuçlar elde edebilir. Tek akıl yerine,
danıştığı kişi sayısınca, örneğin 10 akla sahip olur. Peygamberimiz
(sav), müminlere birbirleriyle istişare etmelerini şöyle hatırlatmıştır:
"Kim bir işe girişmek ister de o hususta Müslüman biri ile müşavere ederse Allah onu işlerin en doğrusunda muvaffak kılar."28
Allah'ın Kuran'da insanlar için gösterdiği her yol ve Peygamberimiz
(sav)'in üzerinde gördüğümüz her tavır bizim için en hayırlısı ve en
güzelidir. İstişare etmek bunlardan biridir. Bu nedenle Allah'ın
emirlerini çok iyi bilmek ve Peygamber Efendimizi çok iyi tanımak,
ibadetlerimizi en güzeliyle yerine getirmek ve en güzel ahlaka sahip
olmak için çok önemlidir.


Allah, Peygamberimiz (sav)'e
ün ve şeref vermiştir

Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi? (İnşirah Suresi, 4)

Yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi, Peygamberimiz (sav), Allah'ın
izniyle hem yaşadığı dönemde hem de vefatından sonra bütün insanlarca
tanınmıştır. Vefatından 1400 yıl sonra dahi tüm dünyaca tanınmakta ve
bilinmektedir. 1400 yıldır, milyarlarca insan Peygamberimiz (sav)'e
sevgi ve saygı ile bağlanmış, onu görmediği halde ona çok yakın olmuş,
cennette onunla sonsuza kadar birlikte olmak için dua etmiştir ve
etmektedir.
Allah Kuran'da Peygamberimiz (sav) ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

"Hiç şüphesiz o (Kuran), şerefli bir elçinin kesin sözüdür." (Hakka Suresi, 40)

Allah Kuran'da Hz. Nuh, Hz. İlyas, Hz. Musa ve Hz. Harun gibi birçok
peygamberin de hayırlı ve şerefli isimleri olduğunu bildirmektedir.
İnsanların büyük bir bölümü hayatları boyunca ün ve şeref peşinde
koşarlar. Bunun için hırs yapar, geçici olan dünya nimetlerine
kendilerini kaptırırlar. Ya da kibirlenerek şımarırlar. Şeref peşinde
koşarken, şeref ve onurlarını kaybetmiş olurlar.
Oysa ün ve şeref bir insana ancak Allah Katından verilir. Ve Allah bir
insana şerefin Kuran ahlakının yaşanması ile geldiğini bildirmektedir.
Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç
tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve herşey)
bozulmaya uğrardı. Hayır, Biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini
getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.
(Müminun Suresi, 71)

Bir insanın dünya hayatında onurlu ve şerefli bir yaşam sürmesinin tek
yolu Allah'ın vahyi olan Kuran'a ve Peygamberimiz (sav)'in üstün
ahlakına uymasıdır. Bunların dışındaki yolların insanlara dünyada da
ahirette de kayıptan başka bir şey getirmeyeceği açık ve kesin bir
gerçektir.


Peygamberimiz (sav)'in ince düşünceli ve
nezaketli olması

Peygamberimiz (sav)'in döneminde çevresinde bulunan insanların
bazılarının görgü ve kültür seviyeleri düşüktü. Bu kişilerin ince
düşünceli olmadıkları, rahatsızlık verebilecek tavırları
hesaplayamadıkları bazı ayetlerden anlaşılmaktadır. Örneğin evlere ön
kapılarından değil de arka kapılarından girdikleri, Peygamberimiz
(sav)'in evine yemek saatinde geldikleri ya da uzun uzun konuşup
Peygamber Efendimizin vaktini aldıkları ayetlerde bildirilmektedir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ise, son derece ince düşünceli,
nezaketli, sabırlı, bu kişilere hoşgörü ile yaklaşan, içli ve çok
medeni bir insandır. Çevresindeki kişilerin rahatsızlık verici
tavırlarını her zaman güzellikle uyarmış, onların gönüllerini almış ve
büyük bir sabır ve emekle onları eğitmiştir. Ve bu ahlakıyla da tüm
müminlere çok güzel bir örnek olmuştur.
Sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan Rabbimiz, Peygamberimiz (sav)'e
bu konuda da yardımcı olmuş, onu ayetleri ile desteklemiştir. Bu
konudaki ayetlerden biri şöyledir:

Ey iman edenler (rastgele) Peygamberin evlerine girmeyin, (Bir başka iş
için girmişseniz ille de) yemek vaktini beklemeyin. (Ama yemeğe)
çağrıldığınız zaman girin, yemeği yiyince dağılın ve (uzun) söze
dalmayın. Gerçekten bu, peygambere eziyet vermekte ve o da sizden
utanmaktadır; oysa Allah, hak (kı açıklamak)tan utanmaz. (Ahzap Suresi,
53)

Sahabelerin birçok rivayetinde de Peygamber Efendimizin nezaketli, ince
düşünceli tavırlarına örnek verilmektedir. Peygamber Efendimiz, hem bir
peygamber olması, hem de bir devlet başkanı olması itibariyle, her
kesimden insanla sürekli irtibat halinde olmuş; devlet ve kabile
reislerinden zengin kimselere, fakir, zayıf, kimsesiz yetimlerden kadın
ve çocuklara kadar herkesle görüşmüştür. Tüm bu sosyal yapıları,
yaşayış tarzları, huyları, alışkanlıkları birbirinden tamamen farklı
olan insanlarla, her alanda iyi bir diyalog kurmuş, hepsinin gönlünü
hoş tutmuş, her birine karşı nezaketli, anlayışlı, sabırlı ve güzel bir
tavır göstermiştir.
Peygamber Efendimizin çevresinde bulunan yakın sahabelerinin
aktardıkları olaylardan da anlaşıldığı gibi Peygamber Efendimiz, "son
derece nazik, nezih, zarif, latif ve ince düşünceli" idi. Edep, terbiye
ve görgü kurallarını hayatında en güzel ve en ideal şekliyle
uyguluyordu.
Hz. Ayşe (ra), "Resulullahtan daha güzel ahlâka sahip hiç kimse yoktur.
Ashabından ve ailesinden birisi kendisine seslenince, 'Buyurun' diye
karşılık verirdi. Bu sebeple Allah, ona, 'Sen yüksek bir ahlâk
üzeresin' buyurmuştur"29 diyerek Peygamber Efendimizde gördüğü güzel
ahlakı anlatmıştır.
Peygamber Efendimizin evinde yetişen ve yıllarca ona hizmet eden Hz.
Enes (ra), Peygamberimiz (sav)'in eşsiz nezaketini şöyle anlatmıştır:
"Kendisine bir şey soranı can kulağıyla dinler, soruyu soran yanından
ayrılmadıkça, onu terk etmezdi. Resulullah ile bir kimse tokalaşırsa
veya bir kimse tokalaşmak için elini uzattığında, karşısındaki kişi
elini çekmeden Resulullah elini çekmezdi. Biriyle yüz yüze gelince de,
karşısındaki, yüzünü çevirip ayrılmadıkça Resulullah o kimseden yüzünü
çevirmezdi. Önüne oturan kimseye hiçbir zaman ayaklarını uzatmazdı.
Karşılaştığı kimseye önce kendisi selâm verirdi. Ashabıyla tokalaşmaya
önce kendisi başlardı."
"Sahabîlerine güzel unvanlar verirdi. Hz. Ali'ye 'Ebû Turab', bir başka
Sahabîsine 'Ebû Hüreyre' gibi lâkaplar vermişti. Onlara şeref
kazandırmak için, hoşlarına giden isimle çağırırdı."
"Kimsenin sözünü kesmezdi. Konuşmasını yarıda bırakmazdı. Konuştuğu
kişi sözünü bitirmeden yahut gitmek üzere ayağa kalkmadan sohbetine
devam ederdi.
"Resul-i Ekrem'e on sene hizmet ettim. Vallahi, bana 'Öf' bile demedi.
Yapmakta geciktiğim veya yapmadığım bir emrinden dolayı beni
azarlamadığı gibi, ailesinden azarlayan olursa, onlara da, 'Ona
dokunmayın. Bu işi yapması takdir edilmiş olsaydı yapardı' buyururdu."
"Bir gün bir iş için bir yere gitmemi emir buyurdu. Huzurlarından
çıktıktan sonra sokakta birkaç çocuğun oynadığını gördüm ve onları
seyretmeye daldım. Derken arkadan birisi iki eliyle başımı tuttu.
Döndüğümde baktım ki, kendisi. Gülüyor. Bana: 'Enesçiğim sana
söylediğim yere gittin mi?' dedi.
'Hayır, daha gitmedim, gideceğim' dedim.
'Ben ona senelerce hizmet ettim. Vallahi bir defa olsun yaptığım bir iş
için 'Niçin yaptın?', yapmadığım bir iş için 'Niçin yapmadın?' dediğini
hatırlamıyorum."30
Peygamberimiz (sav) hayatı boyunca binlerce insanı eğitmiş, dini, güzel
ahlakı bilmeyen insanların güzel tavırlı, ince düşünceli, fedakar,
üstün ahlaklı insanlar olmalarına vesile olmuştur. Kendisinden sonra da
sözleri, tavrı ve ahlakı ile milyonlarca insanın eğitimine vesile olan
Peygamberimiz (sav), çok hayırlı bir yol gösterici ve eğiticidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.xboxcafe.com.tr
Rest-007
Süper Moderatör
Süper Moderatör
Rest-007


Erkek
Zodyak : Yengeç
Mesaj Sayısı : 2112
Yaş : 48
Nereden : Bursa
İş : Teknisyen
Kayıt tarihi : 10/03/08
Rep Puanı : 1
Rep Puanı : 305

Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Empty
MesajKonu: Geri: Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin   Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimeSalı Ocak 27, 2009 3:35 pm

paylaşımın için teşekkürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forum.webyardim.org
Blackdream
Yönetici
Yönetici
Blackdream


Erkek
Zodyak : Akrep
Mesaj Sayısı : 56296
Yaş : 35
Nereden : Bursa
İş : Makine Teknikeri
Kayıt tarihi : 24/01/08
Rep Puanı : 28
Rep Puanı : 232054

Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Empty
MesajKonu: Geri: Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin   Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin Icon_minitimePerş. Ocak 29, 2009 5:46 pm

recalar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.xboxcafe.com.tr
 
Peygamberimiz (sav), kavmine kendisinin
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hz. Muhammed (sav) Kavmine Kendisinin...
» Peygamberimiz (sav)'in zorluklar

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022 :: www.webyardim.org Forumu :: WEBYARDİM FORUMU İCİN TİKLAYİN :: Dini Bölüm :: Hz. Muhammed s.a.v Efendimiz ve Diğer Peygamberler-
Buraya geçin: