Allah'ı en güzel isimleri
ile anmamızı söylemiştir
Daha önce de belirtildiği gibi, Peygamberimiz (sav) tebliğ yaparken,
bir şeyi açıklarken, dua ederken Allah'ı tesbih eder, O'nu en güzel
isimleri ile yüceltirdi. Peygamberimiz (sav)'in insanları da bu güzel
tavra davet etmesi şu şekilde emredilmiştir:
De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile
çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok
yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse. Ve
de ki: "Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve
düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan Allah'adır." Ve
O'nu tekbir edebildikçe tekbir et. (İsra Suresi, 110-111)
Peygamberler arasında ayrım yapmamayı
hatırlatmıştır
Peygamberimiz (sav) Allah'ın emrine uygun olarak, Allah'ın gönderdiği
peygamberler arasında hiçbir ayrım yapmamamızı bildirmiş ve bir hadis-i
şeriflerinde "Peygamberleri birbirine tafdil (birini diğerinden üstün
görmek) etmeyin"46 diye buyurmuştur. Peygamberlerimizin hepsi Allah'ın
sevdiği, dost edindiği, güvendiği, cenneti ile müjdelediği mübarek,
kutlu, takva sahibi kimselerdir. Bütün peygamberler Allah'ın dinini
insanlara tebliğ etmişler, ulaşabildikleri herkesi Hz. Muhammed (sav)
gibi Allah'ın yoluna çağırmışlardır. Bu, Peygamber Efendimizin bize
bildirdiği çok önemli bir tutum ve inançtır. Kuran'da ise bu konu şöyle
yer almaktadır:
De ki: "Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve
torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden
verilenlere iman ettik. Onlardan hiçbiri arasında ayrılık gözetmeyiz.
Ve biz O'na teslim olmuşlarız." (Al-i İmran Suresi, 84)
Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub
ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere
Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt
etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız." (Bakara Suresi, 136)