Peygamberimiz (sav) Kitap Ehli ile tartışmamış ve
onlara iman etmeleri için bir baskı uygulamamıştır
Peygamberimiz (sav) Kitap Ehlini Allah'a şirk koşmadan iman etmeye ve
Kuran ahlakını yaşamaya çağırmış, ancak onlardan kendisine itaat
etmeyenlere karşı da çok yumuşak ve adaletli davranmıştır. Kitap Ehlini
ibadetlerinde serbest bırakmış, her türlü adetlerini uygulamalarına
izin vermiş, kendi ehline de onlara adaletle davranmalarını
buyurmuştur. Bu konuda Peygamberimiz (sav)'in şöyle dediği rivayet
edilmiştir:
"Kim bir zimmiye eziyet ederse, ben onun davacısıyım. Ben kime (bu
dünyada) davacı olursam, kıyamet gününde de davacı olurum."63 (Zimmi:
İslam devleti tabiyetinde olan gayr-ı müslimlere denir.)
Hz. Peygamber (sav)'in ve onu izleyenlerin çeşitli Hıristiyan, Yahudi
ve diğer dini gruplarla yaptığı anlaşma metinleri bugün birer belge
olarak korunmaktadır. Örneğin, Peygamberimiz (sav), Hıristiyan olan İbn
Harris b. Ka'b ve dindaşları için hazırlattığı anlaşma metninde:
"Şarkta ve Garpta yaşayan tüm Hıristiyanların dinleri, kiliseleri,
canları, ırzları ve malları Allah'ın, Peygamberin ve tüm müminlerin
himayesindedir. Nasraniyet dini üzere yaşayanlardan hiç kimse kerhen
İslam'a icbar edilmeyecektir. Hıristiyanlardan birisi herhangi bir
cinayete veya haksızlığa maruz kalırsa Müslümanlar ona yardım etmek
zorundadırlar"64 maddelerini yazdırdıktan sonra: "Ehl-i Kitap ile ancak
en güzel yöntemlerle mücadele edin..." (Ankebut Suresi, 46) ayetini
okumuştur.
Kuran'da Peygamberimiz (sav)'e, Ehl-i Kitaba karşı gösterilmesi gereken tutumu, kavmine şöyle açıklaması bildirilmektedir:
De ki: "O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, bizimle Allah
hakkında (sözde kanıtlarla) tartışmalara mı giriyorsunuz? Bizim
amellerimiz bizim, sizin de amelleriniz sizindir. Biz, O'na gönülden
bağlanmış (muhlis) olanlarız." (Bakara Suresi, 139)
Kitap Ehlini de Allah'a şirk koşmadan
iman etmeye çağırmıştır
Peygamberimiz (sav), Kitap Ehlini dine çağırırken, onlara Allah'a şirk
koşmamalarını söylemiş ve onları Müslümanlarla ortak bir noktada
buluşmaya davet etmiştir:
De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir
kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na
hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer)
bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin
ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)
De ki: "Ey kitap Ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve
daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir
topluluğun heva (istek ve tutku)larına uymayın." (Maide Suresi, 77)
Hz. Muhammed (sav), Hz. Muaz (r.a.)'yı Yemen'e göndermiş ve giderken
ona Kitap Ehlini öncelikle sadece Allah'a ibadet etmeye çağırmasını
söylemiştir:
"Sen Ehl-i Kitap bir kavme gidiyorsun. Onları davet edeceğin ilk şey Allah'a ibadet olsun…"65