Kara Kedi
--------------------------------------------------------------------------------
Babam şivari binbaşısı K.D gözü pek bir asker olup, Allahtan başka
kimseden korkmazdı.Sayısız savaş görmüş, sayısını hatırlayamadığı kadar
insan öldürmüş. Birinci dünya savaşında bir çok cephede ön safta
savaşıp, Arabistan'da yaralanmış ve 2yıl boyunca esir kampında türlü
işkenceye maruz kalmıştı. Anlatacağım birkaç olay onun başından geçmiş
olup bizzat bana nakletmiştir.Savaş zamanı İngilizlerle Arapların
işbirliği sonucu Osmanlı askeri kırılmış, cephedengeri çekiliyorlar.
Herkez perişan, babam atını kaybetmiş bir yüzbaşı arkadaşı ile birlikte
toplanma yerine doğru yürüyorlar. Mehtaplı bir gece neredeyse
yürüdükleri topraktaki küçük çakılları bile görebiliyorlar. Derken
babam bir miyavlama sesi duyup duraklıyor ve yerde yavrubir kedi
görüyor, kedi çok şirin gözleri pırıl pırıl simsiyah bir kedi. eğilip
onu kucağına alıyor.Bir yandan kediyi okşarken bir yandanda arkadaşı
ile çene çalıyorlarlar. Biraz yürüdükten sonra kedi sağ kolunda ağırlık
yapıyor, onu sola alıyor biraz daha yürüyorlar. Bu sefer sol kolu
yoruluyor, birde bakıyorki kedi büyümüş kocaman olmuş.Babam gayri
ihtiyari irkilip kediyi yere atıyor. Bu arada onu iki adım geriden
takip eden arkadaşıda bu olayı görüyor. Yere atılan kedi bir leopar
gibi korkunç bir biçimde tıslıyor ve saldırmaya hazırlanıyor. Gözleri
sapsarı ve parlıyor ve o anda neredeyse bir köpek büyüklüğünde. Babam
ve arkadaşı koşarak kaçmaya başlıyorlar.Kedide korkunç hırlamalarla
arkalarından koşuyor. Derken bir dereye geliyorlar. Bizimkiler yallah
dereye atlıyorlar, dere pek derin değil yürüyerek karşıya geçiyorlar ve
karşı kıyıya baktıklarında kedi derenin kenarında duruyor, gelemiyor.
Hemen Euzu Besmele okuyorlar. Kedi o anda kayboluyor.