XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022

Hoşgeldiniz!, Misafir
5951 Gündür yayındayız Toplam Mesajınız: 16777215
 
AnasayfaXboxcafeAramaLatest imagesHtml Deneme AlanıKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» gamestockcity (instagram)
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Ptsi Kas. 28, 2022 9:01 pm

» İngilizce Öğreniyorum Ders 5 (Bahar Şahin)
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:22 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 4 (Bahar Şahin)
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:20 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 3 (Bahar Şahin)
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:17 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 2 (Bahar Şahin)
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:14 am

» İngilizce Öğreniyorum Ders 1 (Bahar Şahin)
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Perş. Kas. 24, 2022 12:12 am

» P1-P2 Kardeşlik Hesabi Anlatim
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 12:28 pm

» Oyuncu isimleri paylaşım alani
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:58 am

» PES 2015 SATİLİK VEYA TAKASLİK (100 TL)
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream Paz Kas. 20, 2022 11:47 am

» GAMEPASS 3 YILLIK ALMA TAKTİĞİ
Hz. Lokman Icon_minitimetarafından Blackdream C.tesi Kas. 12, 2022 11:01 pm

Kimler hatta?
Toplam 22 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 22 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 262 kişi Perş. Mart 29, 2018 2:45 pm tarihinde online oldu.
Veterans FC
Hz. Lokman Img-2010

 

 Hz. Lokman

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
www.webyardim.org
Yönetici
Yönetici
www.webyardim.org


Erkek
Zodyak : Aslan
Mesaj Sayısı : 7579
Yaş : 35
Nereden : BURSA
Kayıt tarihi : 26/08/09
Rep Puanı : -1
Rep Puanı : 16240

Hz. Lokman Empty
MesajKonu: Hz. Lokman   Hz. Lokman Icon_minitimeÇarş. Mart 17, 2010 3:13 am

Hz. Lokman


Bir nebî veya velî olduğu ihtilâflı; ancak çoğunluğun tercihine göre hakim bir şahsiyet.

Kur'ân-ı Kerîm'de Lokman adı iki yerde geçer (Lokman, 31/12,13).
Kelime, ayni zamanda Mekkî bir surenin adidir. Bu sûrenin nüzul sebebi
Kureyşlilerin Lokman'ı Hz. Peygamber (s.a.s)'e sormalarıdır.

Lokman'ın adı geçen iki ayetin meâli şöyledir: "Andolsun Biz Lokman'a
Allah'a şükretmesi için hikmet verdik. şükreden kimse ancak kendisi
için şükretmiş olur. Nankörlük eden ise, bilsin ki Allah her şeyden
müstağnîdir, övülmeye lâyık olandır. Lokman, oğluna öğüt vererek.
"Yavrum, Allah'a eş koşma, doğrusu eş koşmak büyük zulümdür" demişti "
(Lokman, 31/12,13). Lokman'ın adı içinde geçmese de onun oğluna
öğütleri devam etmektedir. Ancak arada iki ayet içinde Yüce Allah,
Lokman'ın öğüdündeki eş koşmayı(şirk) tekit için ana-babaya iyi
davranmak; yaradana şükür, ana-babaya teşekkür etmesini bilmekle
beraber; eğer ana-baba Allah'a es koşmak üzere çocuğunu körü körüne
zorlarlarsa o çocuğun onlara itaat etmemesi, dünya işlerinde onlarla
güzelce geçinip Allah'a yönelen kimselerin yoluna uyması gerektiğini
bildirmektedir (Lokman, 31/14,15). Lokman'ın öğütleri şöyle devam
etmektedir: "Yavrum, işlediğin şey bir hardal tanesi ağırlığınca olsa
da, bir kayanın içinde, göklerde veya yerde bulunsa da, Allah onu
getirip meydana kor. Doğrusu Allah Lâtif'dir, haberdar'dır. Yavrum,
namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir ve başına gelene sabret;
doğrusu bunlar azmedilmeye değer islerdir. İnsanları küçümseyip yüz
çevirme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Allah, kendini beğenip
böbürlenen kimseyi hiç şüphesiz ki sevmez. Yürüyüşünde ölçülü ol,
sesini de kıs! Seslerin en çirkini şüphesiz merkeplerin sesidir"
(Lokman, 31/16-19).

Lokman suresinde geçen meâli verilen ayetlerden anlaşılmaktadır ki, bu
zat bir hakimdir. Çünkü ona hikmet verilmiştir. Böyle bir hikmete
ulasan kimseye gereken, o hikmete şükürdür. Aslında Yüce Allah'ın,
şükür de dahil hiç bir şeye ihtiyacı yoktur. Ancak şükre ihtiyacı olan
insandır. Çünkü Allah, şükredince nimetleri artırma vadinde bulunmuştur
(ibrâhim, 14/7). Lokman, üç kere "yavrum" veya "oğlum" diye hitap
ederek oğluna öğüt vermiştir. Bunlardan ilkinde Allah'a es, ortak
koşmamasını öğütlemiştir. Çünkü bu, Allah'ın hakkını başkasına vermek,
kulların ve bütün varlıkların yaratanına olan bu haksızlıkla onların
haklarını çignemek, başta Yüce Allah'ın ikram ettiği, şerefli kıldığı
insan olmak üzere bu varlıkları esas yaratanından başka fâni, âciz,
güçsüz şeylere yönelterek onları tahkîr etmektir. Lokman, ikinci
"yavrum" hitabıyle başlayan öğüdünde, Yüce Allah'ın hardal tanesi kadar
da olsa yapılan bütün iyilik ve kötülükleri gördüğünü, bildiğini ve
onları ahirette değerlendireceğini anlatmıştır. Nitekim Yüce Allah,
zerre miktar hayır-şer işleyenin karşılığını göreceğini bildirmektedir
(ez-Zilzâl, 99/7-Cool. Lokman, yine oğluna hitaben üçüncü öğüdünde onun
namazı kılmasını, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmesini, başına
gelene sabretmesini, İnsanlara böbürlenip kibirlenmemesini, çalım satıp
öğünmemesini, yürümesinde, konuşurken sesinde ölçülü olmasını tavsiye
etmiştir.

Lokman hakkında hadislerde de bazı bilgiler bulunmaktadır. En'âm
Suresi'nin 82. ayetinin nüzulünde sahabeler: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim
hangimiz nefsine zulmetmez ki...?" dediklerinde, Peygamberimiz. Bu
ayetteki zulüm sizin sandığınız gibi değildir. O zulüm, şirk demektir.
Lokman'ın oğluna nasihat ederken, yavrum, Allah'a şirk koşma. Zira şirk
en büyük zulümdür dediğini işitmediniz mi?" cevabını vermiştir (Sahîh-i
Buhârî, Tecrîd-i Sarîh, Tercemesi, IX, 163). Lokman söyle derdi:
"Yavrum, ilmi âlimlere karşı böbürlenmek, sefihlerle münazarada
bulunmak ve meclislerde gösteriş yapmak için öğrenme!" (Ahmed b.
Hanbel, I,190). Bu anlatım ve devamı başka bir rivayette söyle yer
almaktadır: "...Ginâ göstererek ve cehalete düşerek ilmi terk etme!
Yavrum, meclisleri ihmal etme! Allah'ı anan bir topluluk gördüğünde
onlarla otur. Eğer âlimsen ilmin işine yarar; cahilsen onlar sana
öğretirler. Umulur ki Allah onlara rahmetini lütfeder, onlarla beraber
sana da ulaşır. Allah'ı anmayan bir topluluk gördüğünde onlarla oturma.
Eğer âlimsen ilminin sana bir yararı olmaz; cahilsen onlar seni
saptırırlar. Allah onları azabına duçar kılar, sana da onlarla beraber
isabet eder" (Dârimî, Mukaddime, 34). Yine bir hadis-i şerifde
ilim-hikmet hakkında söyle denilmektedir: "Hakîm Lokman oğluna şu
tavsiyede bulunmuştur. Yavrum âlimlerin yanında otur ve dizlerinle
onlara çok yaklaş. Çünkü Allah, gökten indirdiği yağmurla ölü toprağı
dirilttiği gibi, kalpleri hikmet nûruyla diriltir"(Muvatta, ilim, 1).
Lokman hakkında başka bir hadis de şöyledir: "Hakim Lokman, söyle
derdi: şüphesiz Allah bir şeyi emânet aldığı zaman onu korur" (Ahmed b.
Hanbel, II, 87).

Bu hadislerin, meselâ zulüm, hikmet, ilim gibi konularda Kur'ân-i
Kerîm'deki Lokman ile ilgili ayetlerle rabıtalı olduğu görülmektedir.

Lokman'ın kim olduğu konusunda çeşitli görüşler vardır. ibn ishak'a
göre Lokman'ın nesebi [Lokman b. Bâur b. Nahor b. Tarih (Terah: Âzer)]
Dördüncü. Kuşakda Hz İbrahim (a.s)'in babası Âzer'e ulaşır. Vâkidî,
Lokman'ın isrâiloğulları kadısı, Eyle ve Medyen taraflarında yaşayan,
Eyle'de ölen bir kimse olduğunu zikreder. ikrime'ye göre Lokman bir
nebîdir. Ancak onun bir hakim olduğunda âlimlerin ittifakı vardır
(Sahih-i Buharî Tecrid-i Sarih Tercemesi, IX, 163). Vehb b. Münebbih'e
göre; Lokman ibn Bâûra, Âzer neslindendir. Mukâtil'e göre ise, Hz.
Eyyub (a.s)'in kızkardeşinin veya teyzesinin oğlu idi. Uzun müddet
yaşadı. Hz. Davud'a yetişti ve ondan ilim aldı. Sanat sahibi idi. Bir
nebî olduğunu söyleyenler de oldu. ibn Rüsd, Tehâfüt'ünde söylediği
gibi, her nebî hakîmdir, fakat her hakim nebî değildir. Bakara
sûresi'nin 269. ayetine göre Yüce Allah hikmeti istediğine verir. Kime
de hikmet verilmişse ona büyük hayır lütfedilmiştir. Dolayısıyle o
kimsenin ilmen, amelen bunun şükrünü yerine getirmesi gerekir. Lokman
için de Kur'ân'da böyle söylenmiştir (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini
Kur'an Dili, IX, 3842-3843).

Lokman, İslâm'dan önceki Araplarda kendisinden çok bahsedilen bir
şahsiyet idi. Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarında adı geçmez. Onun
Âd kabilesinden veya Habeşli bir köle olduğu da belirtilmiştir (S.G.F.
Brandon, A Dictionary of Comparative Religion, London 1970, s. 414).

Eski Arap geleneğinde cahiliyye devri insanları bu zata
Lukmânü'l-Muammer diyorlardı. Onun yedi kartalın ömrü kadar uzun
yaşadığına inanılırdı. Ebû Hâtim es-Sicistâni'nin "Kitâbül-Muammarîn"
adli eserinde Lokman, Hızır'dan sonra uzun yaşayan ikinci şahsiyet
olarak yer alır. Yedi kartal ömrü beş yüz altmış yıl yapsa da çeşitli
rivayetlerde onun bin, hatta üç bin-üç bin beş yüz yıl yaşadığı bile
ileri sürülmüştür. Lokman'a, Nâbiga'nın şiirlerinde bile rastlanır.
Cahiliyye geleneğinde Lokman aynı zamanda bir kahraman ve hakim bir
kimse olarak da görülürdü. Bir çok macera ona isnat edilmişti. Bütün
bunlar arasında Lokman, Âd kabilesinden olmakla bu kabîleye Sodom gibi
günahkârlığı dolayısıyla kuraklık cezası verildiğinde, onun da dahil
olduğu bazı kimseler yağmur için dua etmek üzere Mekke'ye giderler.
Ancak Âdlılar orada zevk ve safâya dalıp esas vazifelerini unuturlar.
Hatırlatıldığında da birisi siyah bir bulut isteyiverir. Âd kabilesinin
mahvı bu bulutla olur. Aslında onların cezalandırılmaları Hz. Hûd'a
itaatsizlikleri dolayısıyladır. Âd kavmi ile ilgili ayetlerde ve Hûd
suresinde Lokman'ın adı geçmez (Bernhard Heller, iA., "Lokman ",
maddesi).

Lokman, Kur'ân-i Kerîm'de yer aldıktan sonra, Arapça darb-i mesel ve
hikmet kitaplarından Kasasul-Enbiyalara kadar bir çok eserlerde yer
aldı. Sa'lebî (ö. 427/1035) Ârâisul-Mecâlis"inde ondan bahsederken
Kur'ân'daki anlatımı başka rivayetlerle genişletir. O, Lokman'ın kim
olduğu konusunda yukarıdaki bütün bilgileri verdikten sonra Mücâhid'in
onun uzun dudaklı siyahî bir köle olduğu yolundaki rivayetlerini de
bunlara ekler. Ancak bu rivayeti takviye sadedinde İnsanlardan
Sudan'dan çıkmış üç hayırlı kimse arasında, Bilâl (Habesli ?), Hz. Ömer
(r.a)'in kölesi Mühecca' ve Lokman'a (Sudan'ın Mısır'a yakın Nubya
tarafından) yer veren rivayeti de almaktadır. O, Lokman'ın Habeş'li bir
marangoz, bir terzi olduğu konusundaki iddiaları da aktardıktan sonra,
âlimlerin onun hakim olup nebî olmadığında ittifak ettiklerini, bu
konuda ikrime'nin farklı görüşe sahip olduğunu (bazılarına göre
Lokman'ın nebîlik ile hakimlikten birini tercihte serbest bırakıldığı,
onun hikmeti seçtiğini) belirtmektedir. O, ayrıca Lokman'ın nebî
olmadığı; Allah'ın çok tefekkür, iyi yakın ile takvâ ehli kıldığı bir
kul olduğu; onun Allah'ı, Allah'ın da onu sevdiği, ona hikmet
lütfettiğini açıklayan bir hadis de nakleder (Sa'lebi, Arâisul-Mecâlis,
312).

Sa'lebî, Lokman'ın, dünyada sıkıntı çekenin refahtakinden hayırlı
olduğunu; dünyayı ahirete tercih edenin dünyada da, ahirette de
kaybedeceğini; malın sıhhat, nimetin nefis temizliği gibi olmadığını;
doğru söz, emaneti yerine teslim ve boş yere konusmayı terkin hikmeti
doğurduğunu söylediğini nakleder. Yine onun nakline göre Lokman oğluna
söyle dedi:

"Dünya derin bir denizdir. Çoklaı onda boğulmuştur. O denizde senin
gemin Allah'dan takvâ olsun. Bineğin Allah'a imanın ve yolun Allah'a
tevekkül olsun. Umulur ki kurtulursun; tamamen kurtulacağını da sanmam.
Yavrum, İnsanlar ibadet ve taatte her gün noksanlaştıkları halde nasıl
olur da vadolunduklarından korkmazlar! Yavrum! Dünyadan yetecek kadar
al, ona kapılma, bu ahiretine zarar verir. Dünyadan el etek de çekme,
yoksa İnsanlara yük olursun. Oruç tut, bu şehvetini keser. Seni
namazdan alıkoyan orucu tutma, çünkü Allah'ın katında namaz oruçtan
daha büyüktür... Yavrum! iyiliği ondan anlayana yap. Nitekim koç ile
kurt arasında dostluk olmadığı gibi; iyi ile kötü arasında da dostluk
olmaz. Çekişmeyi seven hakarete uğrar, kötülük olan yerlere giden
töhmet altında kalır, kötülüğe yaklaşan kendini kurtaramaz ve dilini
tutmayan pişman olur. Yavrum! iyilerin hizmetinde bulun; fakat
kötülerle dostluk kurma. Yavrum! Güvenilir kimse ol ki zengin olasın.
Kalbin günah lekeleriyle dolu olduğu halde İnsanlara, Allah'dan
korkuyormuşsun gibi görünme. Yavrum, âlimlerle bir arada bulun ve
onların dizinin dibinden ayrılma; fakat onlarla tartışmaya da girme,
yoksa sohbetlerinden seni mahrum ederler. Onlara bir şey sorarken nazik
davran. Seni ihmal ettiklerinde onlara bıkkınlık verme, yoksa senden
usanırlar. Yavrum! her şeyi arkanı dönerek isteme ve yüzün dönük olarak
da ondan uzaklaşma! Zira bu, basîreti azaltır ve aklı zayıflatır.
Yavrum, küçükken edepli olursan, büyüdüğünde faydasını görürsün!
Yavrum, yolculuğa çıktığında, onu çekip götürebileceğin bir yerde
olmadıkça, hayvanından emin olma; çünkü onun sırtı çabuk yağır olur ve
bu hakimlerin işlerinden değildir. Gideceğin yere yaklastığında da
hayvanından in ve yürü; kendinden önce onu doyur. Gecenin ilk
saatlerinde yolculuğa çıkmaktan sakın! Sana gecenin yarısına kadar
dinlenip gece yarısından sonra yola çıkmanı tavsiye ederim. Sefere
çıkarken yanına kılıcını, mest'ini, sarığını, elbiseni, su kabını, iğne
ve ipliğini, biz'ini (saraç iğnesi) al! Ayrıca yanında sana ve
beraberindekilere yetecek kadar ilâç bulundur. Arkadaslarınla, Allah'a
isyanın dışındaki hususlarda uyum sağla ve onlara vefâ göster! Yavrum,
kanaatkâr görünmekten sakın, zira bu tavrın sana gündüzleri şöhret,
geceleri ise şüphe getirir. Yavrum, kendini unutup da insanlara iyiliği
emretme! Yoksa senin durumun, İnsanlara ışık verdiği halde kendisi
yanarak tükenen kandile benzer! Yavrum, küçük işleri umursamazlık etme!
Çünkü küçük, yarın büyüğe dönüşür. Yavrum, yalan söylemekten sakın!
Çünkü yalan, dînini ifsat eder, insanların yanında mürüvvetini
noksanlaştırır ve bu durumda da utanma duygun yok olur; değerin düşer,
makam ve mevkiin elden gider; küçümsenirsin, konuştuğun zaman sözün
dinlenmez, söylediğine itibar edilemez. Bu duruma düşüldüğünde de
yaşamanın zevki kalmaz! Yavrum, kötü huydan, sıkıntı vermekten,
sabırsızlıktan sakın! Bu hasletler karşısında hiç bir arkadaşın sana
dürüst davranmaz ve seninle aralarında dâima bir mesafe bırakırlar.
isini sev; sık sık karşılastığın olaylar karşısında sabret! İnsanlara
karsı güzel huylu ol! Zira huyu güzel olan, herkese güler yüz gösteren
ve bunu yaygınlaştıran, iyiler yanında nasîbini alır; ona karşı iyi
kimseler sevgi besler, kötüler de ondan uzaklaşır. Yavrum, gönlünü
kederlerle ve kalbini üzüntülerle meşgul etme. Aç gözlülükten sakın.
Takdire rıza göster. Allah tarafından sana verilene kanaat et ki
hayatın güzelleşsin, gönlün sürurla dolsun ve hayattan zevk alasın.
Eğer dünya zenginliklerinin senin için bir araya getirilmesini
istersen, insanların ellerinde olanlara göz dikme! Zira peygamberleri
bulundukları mertebeye ulaştıran şey insanların ellerinde bulunanlara
göz dikmemeleridir. Yavrum, dünya hayati kısadır. Senin oradaki ömrün
ise daha da kısadır. Bu kısa ömrün de daha az bir kısmı geride
kalmıştır. Yavrum, iyiliği ehline yap, ehil olmayana iyilik yapma;
yoksa o, dünyada boşa gider, ahirette de sevabından mahrum olursun.
iktisatlı ol, savurgan olma; cimrilik derecesinde mala sarılma, israfa
varacak şekilde de onu dağıtma! Yavrum, hikmete sarıl ki onunla ikram
göresin, onu yücelt ki sen de üstün tutulasın. Hikmet ahlâkinin en
üstünü Allah (c.c)'in dinidir. Yavrum, hasetçinin üç belirgin özelliği
vardır: Gıyabında dostunu çekiştirir, yanında olduğu zaman ona
yaltaklanır, o bir musibete duçar olduğunda da ona sevinir" (Sa'lebî,
a.g.e., 313-315).

Lokman'la ilgili olarak sadece oğluna öğütler, hikmetli sözler,
atasözleri (emsâl, durub-i emsâl) değil, kıssalar da nakledildi.
Bunlardan Lokman'ın bir köle olarak birisine takdim edildiğinde. o,
diğer kölelerin incirleri onun yediğini ileri sürerek efendilerini
kandırmak istedikleri zaman, hep beraber sıcak su içmelerini tavsiye
eder. Efendileri öyle yapar, sonunda Lokman yalnız su kusarken,
diğerleri incir artıklarını su ile çıkarmaya başlarlar. Bir gün
efendisi, gelen misafiri için, Lokman'a en iyi ne varsa onu ikram
etmesini söyler. O da koyun dili ve yüreği getirir. Bir başka gün yine
misafir için bu defa en kötü ne varsa onu çıkarmasını söylediğinde aynı
şeyleri verdiğini görünce, sebebini sorar. Lokman, iyi bir dil ve
yürekten daha iyi bir şey olmadığı gibi, kötü bir dil ve yürekten de
daha kötü bir şey bulunmadığı cevabını verir (Sa'lebî, ayni yer).

Lokman'a bu kıssalar dolayısıyla Araplar'ın Ezop'u (Aesopos) denilmiş,
Avrupa'da Ezop'a atfedilen bir çok nükteler Lokman'a isnat olunmuştur.
Batılı yazarlar Lokman'la ilgili kıssaların sonraki devirlerde
Ezop'unkilerden kopya edildiğini ileri sürerler. Bu konuda
karşılaştırmalar ve örneklere de yer verip eski gelenekte Lokman,
hakîm, hatta peygamber bir kimse olarak tanınırken; sonraki devrede
artık köle, marangoz haline sokulduğunu eklerler. Onlara göre Lokman;
Bileam, Ahikar, Ezopla aynı görülmüştür. Bileam, Kitab-ı Mukaddes'te
geçer. Müfessirler, şeceresi Lokman b. Bâûr b. Nahor b. Tarih seklinde
geçen bu zatin İbrani dilinde "bala", Arapça "Lakama" kökleri aynı
yutmak anlamına geldiği için, Kitab-i Mukaddes'teki karşılığının Bileam
olduğu kanaatine ulasmışlardır (Bileam için bk. Sa'lebî, 209 vd.).
Lokman, Bileam mıdır tartışmasında buna olumlu bakanlar yanında karşı
çıkanlar; Lokman, Kur'ân ve önceki gelenekte saygı duyulan; Bileâm,
Kitab-ı Mukaddes ve Aggada'da nefret edilen bir kimsedir, demektedirler
(bk. Belâm). Lokman'ı, Roma'lı Ahikar veya Yunan'in Ezop'una
benzetenler, onların sözlerinin veya onlarla ilgili anlatımların
benzerliklerine dayanmaktadırlar (Bernhard-N.A. Stillman,"Lokman",
Encyclopedia of islam, Leiden 1978, IV, 813).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.webyardim.org
 
Hz. Lokman
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» hz lokman
» LOKMAN (LUKMAN) HEKIM
» Hz.Lokman 1/2 (Peygamberler Tarihi)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
XBOXCAFE OYUNCU TOPLULUĞU PLATFORMU( www.xboxcafe.com.tr ) 2008 - 2022 :: www.webyardim.org Forumu :: WEBYARDİM FORUMU İCİN TİKLAYİN :: Dini Bölüm :: Hz. Muhammed s.a.v Efendimiz ve Diğer Peygamberler-
Buraya geçin: