Peygamber Efendimizin konuşma şekli
Peygamber Efendimiz etkileyici üslubu, hikmetli ve keskin hitabıyla
tanınan bir insandı. Onun tebliği insanlar üzerinde çok büyük bir etki
oluşturur, sohbetinden herkes çok büyük bir zevk alırdı. Sahabelerden
bizlere aktarılan çeşitli rivayetler de onun bu özelliğini ortaya
koyar. Bu konuda bazı aktarımlar şu şekildedir:
Allah Resulü insanların en beliğ (belagatli kimse, meramını tamamen,
noksansız ve güzel sözlerle anlatmaya muktedir olan. Kafi derecede
olan. Yeter olan), en düzgün konuşanı ve en tatlı sözlü olanıydı
(ağzından ballar akıyordu)! O, şöyle diyordu: "Ben Arabın en fasihiyim
(Hatasız olarak söyleyen. Açık ve güzel konuşan)."118
Hz. Aişe (ra), Resulullah (sav)'in sözlerini şöyle tarif eder:
"O, sizlerin konuştuğunuz gibi lafları çabuk çabuk ve peş peşe
sıralamazdı, sözleri az ve özdü. Halbuki sizler cümleleri birbirine
ekleyip duruyorsunuz."119
"Allah Resülü çok veciz (kısa, öz, az sözle çok mana ifadesi)
konuşurdu. Böyle konuşmasını kendisine Allah Katından Cebrail
getirmişti. Kısa cümleler içinde bütün maksadını yansıtırdı. Veciz
sözlü cümleler söylerdi, sözlerinde ne fazlalık ne de eksiklik
bulunurdu. Kelimeleri bir ahenk içinde birbirini izler, sözcükleri
arasında duraklar ve böylece dinleyenleri sözlerini belleyip
ezberlerlerdi. Sesi gürdü ve tatlıydı. Gerektiğinde konuşurdu, kötü
laflar etmezdi. Hiddetli ve hiddetsiz anlarında (nefsi için değil,
Allah'ın rızası için) hep hakkı söylerdi."120
"Güzel olmayan laflar edenlerden yüz çevirirdi. Hoşlanmadığı, çirkin
saydığı bir sözü konuşmak zorunda kaldığında onu kinaye yoluyla ifade
buyururdu.121
Kendisi sustuğunda huzurdakiler konuşurdu. Katında tartışma yapılmazdı.122
Sahabelerinin yüzlerine karşı son derece güler ve gülümserdi, onların
konuştuklarını beğenir, dikkatle dinler, kendisini onlardan biri
sayardı.123
Hz. Aişe (ra) anlatıyor:
"Mübarek kelamları seçkindi. Her işiten onu anlardı."124
Hz. Ebu Umame (ra)'den:
"İnsanların en güleç yüzlüsü ve hoşcanlısı idiler."125
Hz. Enes (ra) şunu bildirmiştir:
"Efendimiz (sav) halkın en latifecisi(hoş söz, şaka, mizah, söz ile iltifat) idi."126
Peygamber
Efendimizin güzel kokusu
Peygamber Efendimiz temizliğe çok önem verirdi. Kendisi sürekli mis
gibi, tertemiz, hoş ve güzel kokar, Müslümanlara da temizliği tavsiye
ederdi. Sahabelerden rivayet edilen bilgilerde Peygamberimiz (sav)'in
bu güzel özelliği hakkında detaylar aktarılmaktadır. Bunlardan bazıları
şu şekildedir:
Enes b. Malik (ra) şöyle ifade etmektedir:
"Resulullah Efendimiz Medine sokaklarının birinden geçtiğinde O'nun
misk gibi kokusu hemen sezildiğinden, halk o yoldan Hazreti Peygamberin
geçtiğini söylerlerdi. Bizler, Peygamber Efendimizin gelişini,
kokusunun güzelliğinden anlardık."127
İbn-i Ebi Adi, Humeyd, Enes (ra)'den:
Resulullah (sav)ın elinden daha yumuşak ne bir yün kumaşı, ne de bir
ipeğe (hayatımda) dokunmadım. Resulullah (sav)'in kokusundan daha güzel
(kokan) bir kokuyu da koklamadım.128
Muaz b. Hişam (ra), babasından, Katade, Enes'den şöyle rivayet etmiştir:
"Resulullah (sav) güzel kokusu ile tanınırdı. Resulullah (sav) güzel
idi. Kokusu da hoş idi. Bununla beraber kokuyu severdi." 129
"Cismi nazif (temiz), kokusu latif (hoş) idi. Koku sürünsün sürünmesin,
teni en güzel kokulardan ala kokardı. Bir kimse onunla musafaha (el
sıkışmak, tokalaşmak, muhabbetini, arkadaşlığını, sevgisini izhar
etmek) etse, bütün gün onun rayiha-i tayyibesini (temiz kokusunu)
duyardı ve mübarek eliyle bir çocuğun başını meshetse, rahiya-i
tayyibesiyle (temiz kokusuyla) o çocuk, sair (diğer) çocuklar arasında
malum (bilinirdi) olur idi."130
Peygamber Efendimizin sevdiği yemekler
"Çok sıcak yemeği sevmezdi."131
"En çok hoşlandığı yiyecek etti."132
"Kabağı çok severdi."133
"Avlanan kuş etlerini yerdi."134
"Hurmalardan Acve hurmasını severdi."135
Hz. Aişe (ra) Peygamberimiz (sav)'in sevdiği yiyeceklerle ilgili şunları söylemiştir:
"Tatlı ve balı severlerdi."136
"Hazreti Peygamberin katık olarak yediği yemeklerin bir kısmı şöyle
sıralanabilir: Koyunun ön kolu ve sırt eti, pirzola, kebap, tavuk, toy
kuşu, et çorbası, tirit, kabak, zeytinyağı, çökelek, kavun, helva, bal,
hurma, pazı, anber balığı…"137
Hz. Aişe (ra) ek olarak şunları bildirmiştir:
"Kavun, karpuzu yaş hurma ile yerlerdi."138
Hz. Cabir (ra)'den:
"Taze hurma ve kavun çok yerlerdi ve 'bunlar güzel meyvedir' derlerdi."139
"Hiçbir zaman bir yemeği yermemiştir. Hoşuna giderse yer gitmezse yemezdi. Hoşlanmadığında da bir başkasına kötülemezdi." 140
Peygamber Efendimizin sevdiği bazı yiyecekler için söylediği sözlerden bir kısmı ise şöyledir:
"Etin en güzel yeri sırt etidir."141
"Sirke ne güzel katıktır"142
"Mantar kudret helvasıdır."143
"Sinameki ve sennut (tereyağ tulumuna konulan bal) yemeye devam ediniz.
Çünkü bu iki şeyde samdan (ölümden) başka her hastalıktan şüphesiz şifa
vardır."144
"Zeytinyağını yiyiniz ve kullanınız. Çünkü bu yağ mübarektir."145